Birçok kurumda yönetici pozisyonundaki kişiler adına sahte e-imzalar ve sahte diplomalarla ehliyetler çıkaran suç şebekesi hakkında yeni bilgiler gün yüzüne çıktı. Sözcü’den Fırat Fıstık’ın haberine göre, dosyada şüpheli olarak yer alan ve “Ziya hoca” olarak bilinen Ziya Kadiroğlu’nun ifadesinde çarpıcı detaylar bulunmaktadır. Kadiroğlu, arama ve yakalama kaydı olan kişilere dahi kimlik çıkardığını itiraf etti ve “benden kimlik yapmamı isteyen kişiler bana telegram kanalı üzerinden ulaşıyorlardı, genellikle aranma kaydı olan, yakalama kaydı olan kişiler oluyordu ve ben bu şekilde 50-60 adet sahte kimlik hazırladım” dedi.
Kadiroğlu’nun telefon kayıtlarında “Alex” ve “Pablo” isimli iki kişiyle sürekli iletişim halinde olduğu görülmüştür. Bir kişinin kendisine “kredi kartı kopyalama yapabilir misiniz?” diye sorduğunda bunu Alex’e ilettiğini ve onun da kendisine bir link gönderdiğini belirtti. En dikkat çekici konuşma ise Pablo adlı kullanıcıyla arasında geçen bir diyalogdur. İddianamede yer alan bilgilere göre Dubai’den gelecek olan parayla ilgili Pablo ve Kadiroğlu arasında bir konuşma yaşanmıştır.
Kadiroğlu, ifadesinde kara para olduğu düşünülen bu transferle ilgili olarak şunları söyledi: “Kim olduğunu bilmediğim Pablo isimli şahsın bana sürekli başkalarına ait kimlik belgelerini atma sebebi, benden belge ya da diploma yapmamı istemesindendir. Benim belge karşılığında talep ettiğim 50.000 TL para belgenin tarafımdan hazırlanması karşılığında talep ettiğim tutardır. Konuşma içerisinde ufak da olsa indirim yapacağımı da söyledim. Bu şekilde para karşılığında hazırladığım belgelerin kaç tane olduğunu hatırlamıyorum. Dubai’den Türkiye’ye getirilecek olan, menşei bilinmeyen paranın aktarılmasıyla ilgilidir.”
Pablo adlı kullanıcıyla yapılan konuşmalarda “Allah’ın izniyle hiçbir şey olmaz”, “Sokakta dedikodu çıkmaması yeterli”, “Kişiler kendini ifşa etmezse yeterli” gibi mesajlar gönderildiği tespit edilmiştir.
Bu suç şebekesinin ortaya çıkmasıyla birlikte, sahte belgelerle dolandırıcılık yapan ve usulsüz işlemler gerçekleştiren kişilere karşı önlem alınması gerektiği açıkça ortaya çıkmıştır. Bu tür suçların önlenmesi ve suçluların adalete teslim edilmesi için ilgili kurumların daha dikkatli ve titiz olmaları, sahte belge üretimi ve kullanımıyla mücadele etmeleri gerekmektedir. Sonuç olarak, sahte belge ve kimlik kullanımının ciddi sonuçları olabileceği ve bu tür suçların önlenmesi için toplumun ve devletin işbirliği içinde hareket etmesi gerektiği açıktır.