Metin Akpınar’ın biyolojik kızı Duygu Nebioğlu’nun ablası Dilara G., 35 yıl sonra ortaya çıktıktan sonra babalık davası açmıştı. Ancak, Uğur Dündar’dan alınan DNA örneğiyle yapılan test sonucunda Dündar ile Dilara G. arasında biyolojik bağ tespit edilmedi. Bu sonuç, Adli Tıp Kurumu raporuyla desteklendi ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de babalık iddiasını kesin olarak reddetti.
Uğur Dündar, başından beri iddiayı reddediyor ve davaya hazır olduğunu belirtiyordu. Kararın kesinleşmesi üzerine Dündar, sosyal medya hesabından kararı duyurdu ve bu süreçte ailesiyle birlikte büyük bir manevi baskıya maruz kaldıklarını ifade etti. Mahkeme sürecinde somut delil sunulmadan hayali bir iddiayla karşı karşıya kaldığını belirten Dündar, yaşadığı travmalara rağmen yargıya olan güveninin sarsılmadığını vurguladı.
Uğur Dündar, DNA örneklerinin Adli Tıp Kurumu tarafından incelenerek biyolojik bağın reddedildiğini hatırlattı ve kesinleşen kararla birlikte kendisine iftira atanlara ve bilimsel sonuçlara rağmen asılsız iddiaları sürdürenlere karşı ağır tazminat davaları açacağını açıkladı. Dündar, bu süreçte yaşadığı zorluklara rağmen adaletin tecelli edeceğine olan inancını koruduğunu belirtti.
Yargıtay’ın kesin kararıyla birlikte, Uğur Dündar’ın babalık davasıyla ilgili spekülasyonlar son bulmuş oldu. Dündar’ın ailesiyle birlikte yaşadığı bu zorlu süreç, adaletin işleyişine olan güvenin önemini bir kez daha vurguladı. Dündar, hukukun üstünlüğüne olan inancını koruyarak, iftira atanlara karşı hukuki yollara başvuracağını açıkça belirtti.
Uğur Dündar’ın babalık davasında Yargıtay’ın kesin kararıyla birlikte, bu konudaki belirsizlikler ortadan kalkmış ve adaletin tecelli ettiği bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Dündar, yaşadığı zorlu süreçten güç alarak, hukuki yollara başvurarak asılsız iddialara karşı mücadelesini sürdüreceğini açıklamıştır. Bu süreç, adaletin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış ve hukukun üstünlüğünü korumanın gerekliliğini vurgulamıştır.