Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü, Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi ile İngilizce Topluluğu iş birliğinde düzenlenen “Yabancı Dilde Dört Temel Becerinin Öğretimi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konferansında Prof. Dr. Cengiz Tosun, yabancı dil öğretiminde karşılaşılan temel sorunlara ve çözüm önerilerine odaklandı. Konferansa Düzce Üniversitesi Hakime Erciyas Yabancı Diller Yüksekokul Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Osman Dülger, akademisyenler ve öğrenciler katılım sağlarken, Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Tosun konuşmacı olarak etkinlikte yer aldı.
Tosun, konuşma, dinleme, okuma ve yazma olmak üzere dört temel becerinin öğretiminde yaşanan zorlukları ele alarak yapay zeka destekli öğrenme yöntemleri, öğrencilerde gözlemlenen kaygı ve özgüven eksikliği, sınav odaklı lise eğitiminin olumsuz etkileri ile kalabalık sınıflarda dil öğrenmenin verimsizliğine vurgu yaptı. Dil öğretiminde etkin öğrenmenin sağlanabilmesi için sınıf mevcudunun 16-24 öğrenci arasında olması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Tosun, öğrencilerin ilgi alanlarına hitap eden içeriklerin tercih edilmesinin okuma ve yazma becerilerini olumlu yönde etkilediğini vurguladı. Ayrıca, haftalık olarak 150-200 kelimelik okuma ve yazma pratiklerinin yapılmasının faydalı olacağını önerdi. Öğrencilere, dil öğrenme sürecinde yanlış yapmaktan korkmamaları gerektiğini hatırlatan Tosun, konuşmaya çalışmalarını, film ve videoları bolca izlemelerini tavsiye etti. Farklı aksanlardaki filmleri dinlemek hem konuşma hem de anlama becerilerini geliştireceğini belirtti ve “Konuşuyorsanız yazarsınız; dinlemediyseniz okuyamazsınız” dedi.
Prof. Dr. Tosun’un konferansta paylaştığı bu önemli bilgiler, dil öğretimindeki sorunlara ve çözüm önerilerine ışık tutacak nitelikteydi. Etkin öğrenme için sınıf mevcudunun belirli bir aralıkta olması gerekliliği, öğrencilerin ilgi alanlarına hitap eden içeriklerin kullanımının önemi ve haftalık pratiklerin faydaları konferansta vurgulanan konulardan sadece birkaçıydı. Bu tür etkinliklerin düzenlenmesi, dil öğretimindeki kaliteyi artırmak ve öğrencilerin dil becerilerini geliştirmek adına önemli bir adım olabilir.