Liselere Giriş Sınavı’nda tam puan alan 719 öğrencinin ‘usulsüzlük’ iddialarıyla gündeme gelmesi sonrasında konuyla ilgili açıklamalar gelmeye devam ediyor. Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı, yayınladığı ‘Lgs raporu’nda sınavda tam puan alan öğrencilerin not ortalamalarını paylaştı.
Raporda, tam puan alan öğrencilerin Matematik, Fen Bilimleri, Türkçe, Yabancı Dil gibi derslerden aldıkları yazılı sınav notlarına yer verilerek, “Sınav başarısı ile okul başarı puanları arasında yüksek bir tutarlılık bulunmaktadır. Tam puan alan öğrencilerin yazılı not ortalamaları 99,7 olarak belirlenmiştir” bilgisi paylaşıldı.
Ayrıca raporda, “Sınavda tam puan alan 719 öğrenci 582 farklı binada sınava girmiştir ve toplamda 216.242 öğrenci sınava girmiştir. Tam puan alan öğrenciler, ülke genelinde çeşitli il ve sınav binalarında sınava katılmıştır” ifadesine de yer verildi.
Raporda ayrıca, tam puan alan öğrencilerin yıllara göre dağılımı da paylaşılarak, 2025 yılında tam puan alan öğrencilerin okullara göre dağılımı hakkında istatistikler sunuldu. Raporda, “Tam puan alan öğrencilerin %9’u imam hatip ortaokullarında eğitim görmüştür” değerlendirmesinde bulunuldu.
‘Lgs raporu’nda çeşitli tablolarla desteklenen verilere göre, yüzde 1’lik dilimde yer alan öğrencilerin okul başarı puan ortalaması %98,97 iken yüzde 5’lik dilimde yer alan öğrencilerin okul başarı puan ortalaması %98,14 olarak belirlendi.
Raporun son bölümünde, LGS sınavının zorluk derecesi de değerlendirilerek, “LGS 2025 testlerinin güçlük düzeyleri incelendiğinde, Matematik testinin zor; diğer testlerin ise orta güçlükte olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, sınavın genel olarak orta düzeyde bir zorluk seviyesi taşıdığı söylenebilir. Ayrıca tüm testlerin ayırt edicilik katsayılarının 0,40’ın ve güvenirlik katsayılarının 0,70’in üzerinde olması, LGS 2025’in yüksek geçerlik ve yüksek güvenirlik düzeyine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Sınavın hem ayırt edicilik hem de güvenirlik katsayıları, geçerlik ve güvenirliğin yüksek düzeyde olduğunu ve sınavın öğrencilerin başarı düzeylerini doğru ve tutarlı biçimde ölçtüğünü güçlü biçimde desteklemektedir.” şeklinde ifadelere yer verildi.