Türkiye’nin 2025 yılına damgasını vuran önemli adli vakalardan biri, Samsun’un Bafra ilçesinde meydana geldi. Bir aracın Kızılırmak Nehri’ne uçmasıyla başlayan olay, ilk başta “feci bir kaza” olarak değerlendirilse de, derinleşen araştırmalar ve ortaya çıkan çelişkili ifadeler sonucunda karmaşık bir hale dönüştü. Aile içi şiddet iddiaları, yasak aşk söylentileri ve tutuklu sanığın cezaevine gönderilmesiyle dosya çok katmanlı bir hal aldı. Peki, Dr. Serdar Kıyak kimdir? Eşi kim? İşte detaylar…
Dr. Serdar Kıyak, 32 yaşında ve Samsun’un Bafra ilçesinde görev yapan bir psikiyatri asistanıydı. Mesleği nedeniyle kamuya çok fazla mal olmamış olsa da, 12 Eylül’de yaşadığı trajik olayla Türkiye’nin gündemine oturdu. Evli ve bir çocuk babası olan Kıyak’ın eşi Gülşah Karaman Kıyak ve oğlu Alperen Poyraz Kıyak, olayda hayatlarını kaybedenler arasındaydı.
Olayın ardından Dr. Kıyak’ın özel yaşamıyla ilgili çeşitli tartışmalar ortaya çıktı. Bu iddialar henüz net bir şekilde açıklığa kavuşmamış olsa da, soruşturma dosyasında yer almalarıyla geniş yankı buldular.
12 Eylül’de Asar Mahallesi’nde meydana gelen olayda, Dr. Serdar Kıyak’ın kullandığı araç, bilinmeyen bir nedenden dolayı kontrolünü kaybederek Kızılırmak Nehri’ne uçtu. Kıyak kaza sonucu yaralı olarak kurtulurken, eşi ve çocuğu majanslesef hayatını kaybetti.
Kıyak’ın ilk ifadesinde, aracın içinde eşi ve oğlunun uyuduğunu, navigasyona baktığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybettiğini belirtti. Ancak ilerleyen soruşturma sürecinde bu ifade çeşitli çelişkilere ve şüphelere yol açtı.
Soruşturma ilerledikçe, olayın bir kaza olmadığı, kasten öldürme vakası olabileceği düşüncesi güçlendi. Araçta ani bir fren izine rastlanmaması, tanık ifadeleri ve Gülşah Kıyak’ın arkadaşlarına gönderdiği mesajlar gibi unsurlar şüpheleri artırdı.
Eşi ve çocuğunun cenaze töreninden hemen sonra Dr. Serdar Kıyak gözaltına alındı ve ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklandı. Bu tutuklama sonrasında olay, çifte cinayet vakası olarak değerlendirilmeye başlandı.
Tutuklanmasının ardından Kıyak, cezaevinde intajansr girişiminde bulundu. Tedavisinin ardından Elazığ’daki bir cezaevine nakledildi. Ancak bir gece, koğuşun havalandırma penceresinin korkuluklarına çöp poşetiyle kendini asarak hayatına son verdi.
Olayın ardından Serdar Kıyak’ın ölümü resmiyet kazandı. Adli süreç devam etse de, mahkeme kararı çıkmadan dosya fiilen kapanmış oldu. Dr. Serdar Kıyak’ın ölümü, kamuoyunda uzun süre tartışıldı ve olayın sonuçları merakla beklenmeye devam edildi.