Karadeniz’de sık görülen canlıların tedirginlik yarattığı açıklandı

featured

Karadeniz kıyılarında son zamanlarda sıkça görülen su samuru görüntüleri, vatandaşları hem şaşırttı hem de endişelendirdi. Konuyla ilgili olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, su samurlarının insan fajansliyetlerinin az olduğu bölgelerde gündüzleri de aktif olabileceğine dikkat çekerek, yoğun insan aktivitelerinin olduğu yerlerde ise daha temkinli davrandıklarını belirtti.

Su samurlarının suya bağımlı bir şekilde yaşayan yırtıcı hayvanlar olduğunu vurgulayan Başkaya, “Su samurları yarı sucul bir memeli türü olup, ekvatorun güneyinden kuzey kutbuna kadar Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’da yaygın olarak bulunmaktadır. Türkiye’de akarsular, göller ve deniz kıyılarında yaşayan su samurları, aynı zamanda dağların doruklarına kadar yükseltisel olarak da yaşam alanı bulurlar. Akarsu kenarlarında 3-5 km uzaklıktaki ormanlık, bozkır veya tarım alanlarında da avlanabilirler” şeklinde konuştu.

Su samurlarının güçlü bir yırtıcı olduğunu belirten Başkaya, “Sucul ekosistemlerde besin zincirinin en üst basamağında yer alan su samurları, balıkların yanı sıra kurbağalar, yılanlar, su böcekleri, kabuklular, küçük ve büyük memeli hayvanlar, su kuşları, yumurtalar, evcil türler ve bitkisel besinlerle beslenirler” açıklamasında bulundu.

“Sıkıştırılırsa; yuvasına, yavrusuna herhangi bir şey yapmaya kalkılırsa insana da saldırabilir” diyen Başkaya, su samurlarının sucul habitatlarda bulunmasının sağlıklı bir ekosistemin göstergesi olduğunu söyledi. Su samurlarının genellikle gece aktif olduğunu ve insan fajansliyetlerinin az olduğu durumlarda gündüzleri de fajansliyet gösterebileceğini belirten Başkaya, yoğun insan baskısının olduğu alanlarda ise daha temkinli olduklarını ifade etti.

Göz Atın

Su samurlarını tehdit eden unsurlar arasında su kirliliği, besin eksikliği, habitat tahribatı, kaçak avcılık, trafik kazaları ve balık tuzaklarına bağlı ölümler gibi faktörler bulunduğunu belirten Başkaya, Türkiye’deki su samuru popülasyonlarının genellikle iyi durumda olduğunu ve insanlara gereksiz yere saldırmadıklarını ancak sıkıştırıldıklarında veya yavrularına zarar gelme durumunda insanlara saldırabileceklerini sözlerine ekledi.

Benzer Haberler

Bir Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Yazar Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!