Eylül ayı, yaz tatilinden sonra birçok kişi için yeni bir başlangıç anlamına gelir. Günler kısalıp akşamlar kararmaya başladığında, evde daha fazla vakit geçiririz ve bu da evimizi düzenlemek ve fazlalıklardan kurtulmak için doğal bir fırsat yaratabilir. Psikologlara göre evimizi düzenlemek stresi azaltır ve enerjimizi yükseltir, ancak neyi saklayıp neyi atacağımıza karar vermek pek çok kişi için kolay değildir.
BBC Radio 4’ün Woman’s Hour programı, evde alan açmanın dört etkili yolunu uzmanlarla konuşarak belirledi. İşte bu yollar:
1. Küçük adımlarla başlayın: Bazı insanlar için en zor kısım genellikle başlamaktır. Bu yüzden kendinize izin verin ve hatta sırf hediye olduğu için sevmeden sakladığınız eşyaları da bırakın. Yazar ve BBC Two’da yayımlanan Interior Design Masters isimli TV şovunun jüri üyesi Michelle Ogundehin, “Yavaş ilerlemek önemlidir” diyor ve her şeyin bir anda gitmesi gerektiğine inanmak yerine önce tek bir çekmece ya da dolapla başlamanın daha yönetilebilir olduğunu öneriyor.
2. Eşyaların nereye gideceğini önceden planlayın: Atacağınız ya da vereceğiniz eşyaların akıbetini önceden düşünün. Profesyonel düzenleme uzmanı Ingrid Jansen, “Koridorda üst üste duran torbalar işinizi daha da zorlaştırır” diyor. Seçenekler çeşitli: Belediyelerin bağış kutuları, hayır kurumları, bazı telefon uygulamaları, geri dönüşüm merkezleri veya ikinci el satış siteleri. Ancak uzman Lesley Spellman, satışa ayrılan eşyaları aylarca kenarda tutmanın “biriktirme” alışkanlığına dönüşebileceği konusunda uyarıyor.
3. Niceliğe değil niteliğe öncelik verin: Sevdiğiniz eşyaları gözünüz kapalı atmamakla kast edilen, gerçekten mutlu olduğunuz ve hikayesini yaşamak istediğiniz eşyaları saklamaktır. Michelle Ogundehin, sizi gerçekten mutlu eden eşyaları saklamanızı önerir ve her şeyin belirli bir yerde olmasını sağlayarak eşyaların evin her yerine dağılmamasını sağlamak için “sınır koyma” yöntemini önerir.
4. Nostalji ile duygusallığı ayırt edin: Eşyaları bırakmakta zorlanmamızın en büyük nedenlerinden biri duygusal bağdır. Psikoterapist Stelios Kiosses’e göre burada iki kavram vardır: Nostalji ve duygusallık. Duygusallık, bir eşyanın bugünkü anlamını ifade ederken, nostalji ise geçmişe duyulan özlemi ifade eder. Eşyaları saklamanızın sebebinin kim olduğunu sorgulamak, vedalaşmayı kolaylaştırabilir. Artık telefonlarımız var ve bir fotoğraf çoğu zaman bin kelimeye bedeldir, bu yüzden her şeyi saklamamız gerçekten gerekli mi?
Eylül ayı, evde alan açmanın ve evi düzenlemenin en iyi zamanı olabilir. Küçük adımlarla başlayarak, eşyaların nereye gideceğini önceden planlayarak, niceliğe değil niteliğe öncelik vererek ve nostalji ile duygusallığı ayırarak evinizdeki fazlalıklardan kurtulabilir ve daha düzenli bir yaşam sürdürebilirsiniz.
