Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 3 Ağustos 2025 tarihinde Bayrampaşa’da düzenlediği mitingde yaptığı konuşma ve aynı gün Marmara Cezaevi çıkışında gerçekleştirdiği basın açıklamasındaki sözleri nedeniyle 1 milyon liralık manevi tazminat davası açmıştır. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, Özel’in Cumhurbaşkanını hedef alan ve mesnetsiz ithamlar içeren ifadeler kullandığını belirterek, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 1 milyon TL’lik manevi tazminat davası açıldığını ve ayrıca hakaret suçundan dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu sosyal medya üzerinden duyurmuştur.
Aydın’ın açıklamasına göre, sadece dava süreci değil aynı zamanda hakaret suçlamasına ilişkin ceza soruşturması da başlatılmıştır. Ancak Özgür Özel’den konuyla ilgili henüz bir yanıt alınamamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı, müvekkilinin onurunu ve itibarını zedeleyici nitelikteki sözler nedeniyle hukuki ve cezai sürecin başlatıldığını belirtmiştir.
Özgür Özel’in sözlerine ilişkin yapılan suç duyurusu ve manevi tazminat davası, Türkiye’de siyasetin sertleştiği ve kutuplaşmanın arttığı bir döneme denk gelmektedir. Siyasetçiler arasındaki polemikler ve karşılıklı suçlamalar, toplumda gerginlik yaratmakta ve siyasi atmosferi olumsuz etkilemektedir. Bu tür davaların artması, siyasetin daha yapıcı ve uzlaşmacı bir zeminde yürütülmesini engelleyebilir ve demokrasi kültürüne zarar verebilir.
Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözleri, Türkiye’de siyasetin ne kadar gerilimli bir hal aldığını göstermektedir. Siyasetçilerin birbirlerine karşı saygılı ve yapıcı bir dil kullanması, demokratik bir toplumun temel unsurlarından biridir. Ancak son dönemlerde siyasi tartışmaların sertleşmesi ve kişisel saldırıların artması, demokratik değerlere zarar verebilecek bir durumu ortaya koymaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın yaptığı açıklamaya göre, hukuki süreç devam ederken aynı zamanda cezai süreç de başlatılmıştır. Özgür Özel’in sözlerinin yasal çerçeve içinde incelenerek gerekli adımların atılması, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün korunması açısından önemlidir. Siyasetçilerin birbirlerine karşı saygılı ve sorumlu bir şekilde davranması, toplumda güvenin ve istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacaktır.
