Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye’nin 2025 hukuk yılına dair değerlendirmelerde bulunurken, iktidarın açıkladığı 11. Yargı Paketini sert sözlerle eleştirdi. Yeneroğlu, pakette somut ve bağlayıcı hiçbir adımın yer almadığını belirtti.
TBMM’de konuşan Yeneroğlu, son dönemde gözaltı ve tutuklama sayılarındaki artışa dikkat çekerek, “Bu tablo, muhalefeti ve farklı düşünebilen herkesi sindirmeyi, otosansürü yaygınlaştırmayı ve bireylerin fikirlerini saklamasını amaçlayan bütünlüklü bir siyaset-yargı işbirliğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu ayrıca, Türkiye’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına tepki gösterdi. “Günümüzde Anayasamız fiilen askıdadır. Siyasi rakiplerin, gazetecilerin, akademisyenlerin, iş insanlarının ve sıradan vatandaşların yargı yoluyla sindirilmesi, hukukun iktidarın muhaliflerini susturma aracı haline geldiği otoriter rejimlere özgü bir tabloyu yansıtıyor” dedi.
“Kent Uzlaşısı” soruşturması, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar ve gazetecilerin tutuklanmalarını da eleştiren Yeneroğlu, bu uygulamaların Türkiye’de hukukun daraldığını gösterdiğini vurguladı. Yargıdaki sorunlara dair rakamlar paylaşan Yeneroğlu, “2010’dan bu yana ülke nüfusu yüzde 20 artarken, cezaevi nüfusu yüzde 450 yükseldi. Türkiye’de 100 bin kişiye düşen 488 tutuklu ve hükümlü oranı, Avrupa ortalamasının neredeyse dört katı” ifadelerini kullandı.
-
Yargı Paketi’ni de değerlendiren Yeneroğlu, şunları söyledi:
“Bir ülkede Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor, AİHM içtihatları yok sayılıyorsa, yargının bağımsız olmadığı bir ortamda hiçbir yargı reformu ya da insan hakları planı anlam ifade etmez. Bu belgeler sadece hukuksuzluk gerçeğini örtmeye yarayan vitrinlerdir. Sorun belge eksikliği değil, irade eksikliğidir. Maalesef iktidar yine yüzeysel değişikliklerle günü kurtarmaya çalışıyor; 11. Yargı Paketi de bu tabloyu değiştiremeyecek.”