Ramazan ayının başlangıcıyla birlikte, Müslümanlar için kutsal olan bu ayın ilk orucu tutuldu ve ilk iftarlar da açıldı. Türkiye’de ise iftarını ilk kez açan şehir Iğdır oldu.
Ramazan ayı, Müslümanlar için manevi anlamı büyük olan bir aydır. Bu ay boyunca tutulan oruçlar, ibadetler ve dualarla manevi olarak arınma ve güçlenme fırsatı bulunmaktadır. Ramazan ayının ilk günü olan sahur vaktinde kalkılarak oruç tutulmaya başlanır ve gün batımıyla birlikte iftar vakti gelince oruçlar açılır.
Türkiye’de de Ramazan ayının ilk orucunu tutanlar sahur vaktinde kalkıp dualar ederek oruçlarını tutmaya başladılar. Gün boyunca oruçlarını tutan Müslümanlar, akşam ezanıyla birlikte iftarlarını açtılar. İftar sofraları, bereketli ve güzel bir şekilde donatılarak, aileler ve dostlar bir araya gelerek iftarlarını açtılar.
Bu özel günlerde Türkiye genelinde birçok şehirde iftar organizasyonları düzenlendi. Ancak Türkiye’de iftarını ilk kez açan şehir Iğdır oldu. Iğdır, Ramazan ayının ilk gününde yapılan iftarla birlikte manevi bir atmosferle dolup taştı. İftar sofraları, şehrin çeşitli noktalarında kuruldu ve binlerce kişi bir araya gelerek iftarlarını açtılar.
Iğdır halkı, Ramazan ayının ilk gününde yapılan bu özel iftar organizasyonuyla birlikte birlik ve beraberlik duygularını pekiştirdiler. Şehirdeki insanlar, birlikte oruç açmanın ve bir arada dualar etmenin verdiği huzuru ve mutluluğu yaşadılar. Bu özel gün, insanların manevi olarak birbirlerine daha da yakınlaşmalarına vesile oldu.
Ramazan ayının ilk gününde yapılan bu özel iftar organizasyonu, Türkiye genelinde de büyük bir ilgiyle karşılandı. İnsanlar, birlik ve beraberlik duygularını pekiştirmek için iftar sofralarında bir araya gelerek, birlikte dua ettiler. Bu özel gün, insanların manevi olarak kendilerini daha da güçlü hissetmelerine yardımcı oldu.
Ramazan ayı, Müslümanlar için bir fırsat ayıdır. Bu ay boyunca tutulan oruçlar, yapılan dualar ve ibadetlerle manevi olarak güçlenme ve arınma fırsatı bulunmaktadır. İftar sofralarında bir araya gelerek birlik ve beraberlik duygularını pekiştiren insanlar, bu özel ayın manevi atmosferinden faydalanarak kendilerini daha da huzurlu ve mutlu hissettiler.