Bulls Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Barışık, 2025 yılına dair değerlendirmelerini paylaşarak yılın ilk çeyreğinin kapanmasıyla ilgili görüşlerini açıkladı. Barışık, Almanya’da savunma sanayi ve altyapıya yönelik harcama paketinin Türk şirketleri için önemli iş birlikleri doğurabileceğini belirtti. Ayrıca Euro/Dolar paritesinin 1,10 seviyesinin üzerine çıkmasının, güçlü Euro’ya sahip ve Avrupa’ya ihracat yapan firmaların finansal durumlarına olumlu yansıyacağını vurguladı. Bu durumun aynı zamanda şirketlerin rekabet avantajlarını artırabileceğini de sözlerine ekledi.
Ukrayna-Rusya savaşının barış sürecine evrilmesinin Türk inşajanst ve tajanshhüt şirketleri için yeni projelerin kapısını açabileceğini belirten Barışık, bu gelişmenin şirketlerin pazar paylarını genişletme fırsatı sunduğunu ifade etti. Kısa vadeli kar hedeflerinden ziyade sürdürülebilir büyüme stratejilerine odaklanmanın önemli olduğunu vurgulayan Barışık, pazar payını artırmanın sürdürülebilir başarının anahtarı olacağını dile getirdi. ABD’nin Türkiye’ye yönelik yüzde 10’luk gümrük tarifesinin, artık daha önce düşük tarifeye tabi olan malların da bu orana çıkarılmasını içerdiğini belirtti. Ancak çelik ürünleri gibi halajanszırda yüzde 25 vergiyle ABD’ye ihraç edilen ürünlerde bir değişiklik olmadığını da ekledi. Barışık, ABD’nin yeni gümrük tarifelerinin Türkiye için fırsatlar sunabileceğini düşündüğünü dile getirdi.
ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine yönelik çalışmaların devam ettiğini belirten Barışık, Türkiye’nin ABD ile karşılıklı diyaloglarının olumlu bir şekilde ilerlemesinin mevcut ticaret hacminin artmasına neden olacağını ifade etti. Türkiye’nin güçlü ekonomik yapısının tekrar devreye gireceğini söyleyen Barışık, yeni tarifelerin Çin, Japonya, Vietnam gibi ülkelerin ABD’ye ihracat maliyetlerini artırarak Türkiye’nin rekabet gücünü artırabileceğini belirtti. ABD’ye daha uygun maliyetle erişebilen Türkiye’nin, Uzak Doğu’daki rakiplerine göre avantajlı konuma geçebileceğini de vurguladı. Son olarak, ABD’nin ticaret hamlelerinin küresel dengeleri yeniden şekillendirebileceğini ancak Türkiye’nin doğru konumlanması halinde ihracat ve yabancı yatırım alanlarında yeni fırsatlar yakalayabileceğini sözlerine ekledi.