ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine göre, ABD Başkanı Donald Trump ve ekibi, Dışişleri Bakanlığı’nın uluslararası operasyonlarıyla ilgili köklü değişiklikler öngören bir taslak yönetmelik üzerinde çalışıyor. Gazetenin haberine göre, Trump yönetimi Afrika kıtasından tamamen çekilmeye hazırlanıyor. Taslak yönetmelikte, Dışişleri Bakanlığı’nın Afrika operasyonlarının neredeyse tamamının kaldırılacağı ve ABD’nin Afrika kıtası genelindeki büyükelçilik ve konsolosluklarının da kapatılacağı iddia ediliyor.
Ayrıca, taslakta, Dışişleri Bakanlığı’nda iklim değişikliği ve mülteci sorunlarının yanı sıra demokrasi ve insan hakları endişeleriyle ilgilenen ofislerin çalışmalarının sonlandırılmasının planlandığı belirtiliyor. Haberde, söz konusu taslağın Trump tarafından gelecek hafta içinde imzalanabileceği öngörüsüne de yer veriliyor.
Bu taslak yönetmelik, ABD’nin Afrika kıtasındaki varlığını büyük ölçüde azaltacak ve birçok diplomatik fajansliyeti sonlandıracak gibi görünüyor. Afrika kıtasındaki büyükelçilik ve konsoloslukların kapatılması, bölgedeki ABD’nin temsil gücünü ciddi şekilde etkileyecek ve ABD’nin Afrika’daki diplomatik ilişkilerini zayıflatacak bir adım olabilir.
Bu değişikliklerin, ABD’nin dış politikasında ciddi bir dönüşümü temsil ettiği düşünülüyor. İklim değişikliği, mülteci sorunları, demokrasi ve insan hakları gibi konuların önemsenmemesi, ABD’nin uluslararası arenadaki itibarını sarsabilir ve bölgedeki istikrarı tehlikeye atabilir.
Trump yönetiminin Afrika’ya yönelik bu politika değişikliği, uluslararası toplumda endişe ve eleştirilere neden olabilir. Afrika kıtasının stratejik önemi ve bölgedeki çeşitli sorunlar göz önüne alındığında, ABD’nin bu bölgeden tamamen çekilmesi pek çok açıdan sorgulanabilir bir karar olarak değerlendirilebilir.
Trump yönetiminin Afrika kıtasından tamamen çekilmeye hazırlandığı iddiaları, ABD’nin dış politikasında ciddi bir değişikliği işaret ediyor. Bu değişikliklerin, bölgedeki ABD varlığını ve etkisini azaltarak, uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme işaret edebileceği düşünülüyor. Ancak, bu politika değişikliğinin bölgedeki istikrar ve güvenliği nasıl etkileyeceği ve ABD’nin bölgedeki rolünü nasıl değiştireceği konusunda belirsizlikler devam ediyor.
