ABD Başkanı Trump, Japonya Başbakanı İşiba Şigeru’yu Beyaz Saray’da ağırladı ve Oval Ofis’te basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.
Trump, Gazze’deki Filistinlilerin Mısır ve Ürdün gibi komşu ülkelere yerleştirilmesi ve bölgenin ABD tarafından devralınması konusunda sorulan bir soruya, “Şu anda bu konuda bir müzakere yok. Ancak hiçbir şey yapmak için acele etmeyeceğiz. Bu durum 50 yılı aşkın süredir devam ediyor. Biz sadece istikrar görmek istiyoruz. Ancak bu konuda hiç acelemiz yok” şeklinde yanıt verdi.
“Biz yatırımcı olacağız, güvenliğe İsrail bakacak” diyen Trump, Filistinlilerin bölgeye geri dönüp, 10 yıl sonra yeniden ayrılmalarını istemediğini belirtti. İsrail’in güvenliğe bakacağını ve asker göndermelerine gerek olmadığını söyleyen Trump, yapacakları yatırımla Gazze’nin kalkınacağını ve bölgeye barış ve istikrar getirmeyi amaçladıklarını savundu.
Trump, daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı ortak basın toplantısında da Gazze Şeridi’ni devralacaklarını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacaklarını belirtmişti.
Gazze’nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze’deki Filistinlilerin Mısır ve Ürdün gibi komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin daha iyi olacağını savunmuştu. ABD’nin Gazze Şeridi’ni devralacağını ve orada bir iş yapacaklarını söyleyen Trump, sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacaklarını ifade etmişti.
Bu açıklamaların ardından, Trump’ın Gazze’ye ilişkin planları ve politikaları uluslararası arenada tartışma konusu olmaya devam ediyor. Trump’ın Gazze’yi devralma ve Filistinlileri zorla yerinden etme planları, bölgede nasıl bir değişime yol açacak, gelecekte nasıl bir tablo ortaya çıkacak, konuyla ilgili tüm tarafların kaygıları ve endişeleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç olarak, Trump’ın Gazze’ye yönelik politikaları ve planları yakından takip edilmeli ve bu konuda uluslararası toplumun nasıl bir tutum sergileyeceği merakla beklenmelidir. Trump’ın açıklamaları ve politikaları, bölgedeki dengeleri etkileyebilecek önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir.
