ABD Başkanı Donald Trump, Fox News kanalına verdiği röportajda Gazze’yi devralma planı hakkında açıklamalarda bulundu. Gazze’deki Filistinlilere daha güvenli ve yaşanabilir alanlar inşa edeceklerini belirten Trump, Gazze’yi devralma planında Filistinlilerin geri dönme hakkının olmayacağını ifade etti. Filistinlilerin geri dönme hakkı olup olmadığı sorusuna “Hayır olmayacak, çünkü çok daha iyi konutlara sahip olacaklar.” şeklinde yanıt verdi.
Trump, “Bulundukları yerden biraz uzakta güvenli yaşam alanları inşa edeceğiz. Bu arada, buranın sahibi ben olacağım. Bunu gelecek için bir emlak geliştirme planı olarak düşünün, güzel bir toprak parçası olacak.” dedi. Trump ayrıca Filistinlilere “kalıcı” yerler inşa etmekten bahsettiğini belirterek, “Eğer geri dönmek zorunda kalırlarsa, bunun gerçekleşmesi için yıllar geçmesi gerekecek, ayrıca orası yaşanabilir bir alan değil. Ürdün ve Mısır ile bir anlaşma yapabileceğimi düşünüyorum. Bilirsiniz, onlara yılda milyarlarca dolar veriyoruz.” şeklinde konuştu.
Trump’ın Gazze’yi devralma planı hakkındaki açıklamaları tartışmalara yol açtı. Bazıları bu planın Filistinlilerin haklarını ihlal ettiğini düşünürken, bazıları ise planın bölgede barış ve güvenliği sağlayabileceğini savundu. Trump’ın planının detayları ve uygulama süreci ise ilerleyen günlerde netlik kazanacak gibi görünüyor.
Gazze’nin geleceği hakkında yapılan bu tartışmalar, Filistin-İsrail sorununun karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgede barış ve istikrarın sağlanması için taraflar arasında yapıcı diyalogların önemli olduğu bir kez daha vurgulandı. Trump’ın Gazze’yi devralma planı, bölgedeki siyasi ve insani sorunları çözmeye yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir ancak planın uygulanabilirliği ve sonuçları konusunda belirsizlikler bulunmaktadır.
Sonuç olarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi devralma planı hakkındaki açıklamaları gündemi meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Planın bölgedeki siyasi ve insani durumu nasıl etkileyeceği ve Filistinlilerin bu plan karşısındaki tepkileri önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu süreçte taraflar arasında yapıcı diyalogların sürdürülmesi ve bölgede barışın sağlanması için çaba harcanması önem taşımaktadır.