Sırrı Süreyye Önder renkli karakteriyle tanınıyordu

featured

Sırrı Süreyye Önder, 7 Temmuz 1962’de Adıyaman’da doğmuş olmasına rağmen, hayatının büyük bir kısmını Ankara’da, özellikle de Mamak semtinde geçirmiştir. Babası, 1960’ların Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi olan bir belediye işçisiydi. Bu çevre, Önder’in siyasi duyarlılığını çok genç yaşlarda şekillendirmiştir. Henüz çocukken işçi yürüyüşlerine katılmış, slogan atmayı babasından öğrenmiştir.

1980 askeri darbesinden sonra Ankara Film Festivali’nde kısa film ödülü kazanacak olan Sırrı Süreyye Önder, aslında 1980’lerde cezaevine girmiştir. 1980’lerin ortasında Mamak Cezaevi’nde hapis yatmıştır. Buradaki mahkûm arkadaşlarıyla yaptığı edebi ve siyasi sohbetler, hem aktivist hem de yazar kimliğini güçlendirmiştir.

Cezaevinden çıktıktan sonra mizah yazarlığı yapmış, kısa hikayeler kaleme almıştır. Yazdığı köşe yazılarında devleti ve toplumu ustalıkla hicvederken, kendi payına düşeni de ihmal etmemiştir. Mizah, onun için sadece bir dil değil, aynı zamanda bir direniş biçimiydi.

Siyasetin dışında, Türkiye onu 2006 yılında vizyona giren “Beynelmilel” filmiyle tanımıştır. Filmde senaristlik ve yönetmenlik yapmıştır ve bu projede mizahı ve politik eleştiriyi ustalıkla harmanlamıştır. Film, 1980 darbesi sonrası bir kasabadaki yerel müzisyenlerin trajikomik hikayesini anlatarak, kendi gençliğinden izler taşıyan bir dönemi perdeye taşımıştır. “Beynelmilel” birçok ödül kazanmıştır.

Göz Atın

2011 seçimlerinde Halkların Demokratik Kongresi’nin desteklediği bağımsız aday olarak İstanbul milletvekili seçilen Önder, Meclis’e girdiğinde “Ben bu Meclis’e mizahı temsilen geldim” diyerek dikkat çekmiştir. Kürsüde sadece kanun maddeleri okumamış, ironik, edebi ve yer yer şiirsel anlatımıyla farklı bir siyaset dili benimsemiştir. Bir konuşmasında, Genel Kurul’da yaşanan gergin bir tartışmanın ardından “Bu ülkenin tüm sorunlarını, bir mangal başında çözeriz aslında” diyerek alkış almıştır.

2013 Gezi Parkı protestoları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Taksim Dayanışması arasında arabuluculuk yapmıştır. Samimi, yumuşak ama net diliyle gençlerin güvenini kazanmıştır. Görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Gençler bu ülkenin vicdanıdır. Vicdanına kulak vermeyen iktidar, yönünü kaybeder,” sözleriyle akıllarda kalmıştır.

Sırrı Süreyye Önder, siyaset sahnesinde kuralları esneten, bürokratik kalıpları kıran bir figür olarak öne çıkmıştır. Edebiyat, müzik ve mizah dolu konuşmalarıyla halkın ilgisini çeken Önder, zaman zaman “çok samimi, fazla samimi” yorumlarına maruz kalmıştır. Ancak kendine özgü üslubundan hiç vazgeçmemiştir. Bir söyleşisinde “Siyaseti, vicdanı olan herkes yapabilir. Ama asıl mesele, yaparken kendini unutmamak,” demiştir. Belki de bu söz, onun çok yönlü kişiliğini en iyi özetleyen ifade olmuştur.

Benzer Haberler

Bir Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Yazar Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!