Siirt Belediyesi Eş Başkanı Sofya Alağaş’a, hakkındaki dava sonucunda 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmesinin ardından kayyum atandı. Karara tepki gösteren Alağaş, kayyum uygulamalarının kentlerde derin sosyal ve psikolojik travmalara yol açtığını belirtti.
“Halkın İradesi Yok Sayıldı”
Siirt’te 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti adayı Sofya Alağaş %49,64 oy alarak belediye başkanı seçilmişti. Ancak Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği hapis cezasının ardından belediyeye sabah saatlerinde kayyum atandı.
“Gazetecilik Faaliyetlerim Nedeniyle Yargılandım”
Gazetecilik yaptığı dönemde hakkında açılan davalara dikkat çeken Alağaş, şu açıklamalarda bulundu:
“2022 yılında gazetecilik faaliyetlerim nedeniyle gözaltına alındım ve sekiz gün sonra tutuklandım. Jin News’in imtiyaz sahibi ve yazı işleri sorumlusuydum. Ajansımızda yayınlanan haberlerden dolayı hakkımda soruşturma başlatıldı. Bir yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildim, ancak dava devam ediyordu. Bu, tamamen gazetecilikle ilgili bir davaydı. 400 sayfalık iddianamede ajansımızda ve sosyal medyada yayınlanan haberlerin ekran görüntüleri delil olarak gösterildi.”
Alağaş, hukuki sürecin hızlandırıldığını ve 20 gün önce görülen duruşmada Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gereken dosyanın alelacele sonuçlandırıldığını ifade etti.
“7-8 Bin Taşıma Seçmene Rağmen Kazandık”
Alağaş, seçim sürecinde yaşananları da aktararak, taşıma seçmenlere rağmen halkın iradesinin sandığa yansıdığını vurguladı:
“Bu seçimlerde 7-8 bin polis ve askerden oluşan taşıma seçmene rağmen Türkler, Kürtler, Araplar birlik olup iradelerini ortaya koydu. Kayyum istemediklerini açıkça belirttiler. Buna rağmen hukuki sürecin tamamlanmasını beklemeden kayyum atanması, halkın iradesini yok saymak anlamına geliyor. Demokrasi diyorsanız sandık koyun, eğer halkın oyunu hiçe sayacaksanız, bunu baştan açıklayın.”
“Kayyumlar Kentlerde Derin Yaralar Açıyor”
Siirt Belediyesi’ni kayyumdan devraldıklarında belediyenin 500 milyon TL borç içinde olduğunu belirten Alağaş, kayyum yönetimlerinin kentlerde yalnızca maddi değil, aynı zamanda psikolojik tahribat yarattığını vurguladı:
“Kayyumlar sadece ekonomik zarar vermekle kalmıyor, kent halkı üzerinde derin psikolojik baskılar oluşturuyor. İnsanlar kendilerini dışlanmış ve güvensiz hissediyor. Belediyeyi ikinci kez kayyumdan devraldık ve halkın iradesini temsil etmeye çalışırken, yine aynı yöntemle yönetim değiştirildi. Bu durum, toplumda büyük bir güvensizlik yaratıyor.”
Siirt Belediyesi’ne kayyum atanması, Türkiye’de seçimle iş başına gelen yerel yönetimlere yönelik kayyum politikalarının yeniden tartışılmasına neden oldu. Halkın seçtiği yöneticilerin yerine atama yapılması, demokratik süreçlerin nasıl işlediği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.