Kahramanmaraş’ta 5 Ekim 2024 tarihinde Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ek hizmet binasının acil servisine gelen Birgül Gül, çantasında bulunan bir bomba iddiasıyla hastanede paniğe neden oldu. Sağlık çalışanları olay sırasında sedye ve masanın altına saklanırken, hastanenin güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirilip polise teslim edilen Birgül Gül, adliyeye sevk edildi ve tutuklandı.
Olayın ardından başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianameyle Birgül Gül hakkında “Silahla tehdit” suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sağlık Bakanlığı’nın da müdahil olduğu davada, olayın mağduru 11 kişi ve taraf avukatları ilk duruşmada hazır bulundu. Birgül Gül ise cezaevinde tutuklu olarak duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Savunmasında psikolojik sorunlar yaşadığını belirten Birgül Gül, suçlamaları kabul ederek hastanedeki kişilere zarar verme niyeti olmadığını ifade etti. Silah kullanmayı bilmediğini ve olay sırasında kullandığı silahın oğluna ait olduğunu belirten Gül, aslında amacının kendisini öldürmek olduğunu söyledi. Yaşadığı psikolojik sıkıntıları, yakınlarını kaybetmesinin etkisiyle açıkladı ve olay sırasında polis veya güvenliğin kendisini öldürmesini istediğini dile getirdi.
Olayın mağdurları, Birgül Gül’ün kendilerine silahla tehditler savurduğunu ve çantasında bomba olduğunu iddia etti. Ancak 11 kişiden 8’i Birgül Gül’den şikayetçi olmadıklarını belirtti. Mahkeme savcısı, Birgül Gül’ün suçunun sabit olduğunu ve cezalandırılmasını talep etti. Hakim ise “Silahla tehdit” suçundan açılan davanın aslında “Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma” suçunu işlediğini belirterek Gül’ü 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak Gül’ün sabıkasız olması ve yargılama sürecindeki tavrı nedeniyle cezasını 10 yıla indirip tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Doktor Lütfi Tiyekli, verilen cezanın örnek bir karar olduğunu belirtti. Tiyekli, olayın ucuz atlatılmış olabileceğini ancak çok daha kötü sonuçlar doğurabileceğini vurgulayarak, sağlık kuruluşlarına silahla giren veya olay çıkaranların cezalandırılması gerektiğini söyledi. Hızlı yargılama sürecinden memnuniyet duyduklarını ve mahkemeye teşekkür ettiklerini ifade etti. Bu kararın diğer benzer olaylara örnek olmasını ve toplumda caydırıcı bir etki yaratmasını umut ettiklerini belirtti.