Bryan Johnson, ölümsüzlüğü hedefleyen ve hayatını bu doğrultuda şekillendiren bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, Johnson’ın biyolojik yaşını küçültme çabalarını ve bilimsel çevrelerde nasıl değerlendirildiğini detaylı bir şekilde anlatıyor. Alper, aile ve dost bağlarının uzun yaşam üzerindeki etkilerinden, yaşlanmış hücreleri gençleştirme konusundaki devrim niteliğindeki gelişmelere kadar çeşitli konuları ele alıyor.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, biyoteknoloji ve genetik alanındaki ilerlemelerin insan ömrünün uzatılmasında önemli bir döneme girildiğini vurgulayarak, “Devrimsel bir dönemin başlangıcındayız” ifadesini kullanıyor.
Alper, biyolojik yaşın küçültülmesi konusundaki çalışmalara da değiniyor ve genetik mühendisliği ile biyoteknolojik müdahalelerin insanların yeni versiyonlarının ortaya çıkmasına olanak sağlayabileceğine işaret ediyor.
Johnson’ın uygulamalarını değerlendiren Prof. Dr. Alper, Johnson’ın toplum üzerindeki olumlu etkilerini vurgulayarak, insanların sağlıklı yaşam konusunda daha bilinçli olmalarına katkı sağladığını belirtiyor.
Alper, Johnson’ın çeşitli tedavilerle biyolojik yaşını geciktirdiğini ve bu alandaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Yaşlanma karşıtı teknolojilerin gelişimi hakkında konuşan Alper, “Biyolojik yaşı küçültmek için devrimler olabilir” diyor ve yaşlanmış hücrelerin gençleştirilmesinin mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Uzun ömür konusunda sosyal bağların önemine değinen Alper, “Aile ve dost bağlarının güçlü olması uzun yaşamanızı sağlıyor” görüşünü paylaşıyor.
Bilim dünyasındaki tartışmalara da değinen Alper, Johnson’ın uygulamalarının henüz bilimsel çevrelerce kabul edilmediğini belirtiyor ve yöntemlerin kanıtlanmamış olduğuna dikkat çekiyor.
Alper, Bryan Johnson’ın uzun ömür ve gençlik için yaptığı deneyleri ele alarak, “Bryan Johnson ölmemek için yaşıyor” ifadesini kullanıyor ve sonsuz yaşam arayışının ne kadar gerçekçi olduğunu sorguluyor.