Polislik sınavlarını başarıyla geçen, zorlu eğitim süreçlerini tamamlayan yüzlerce polis adayı, mezuniyete günler hatta saatler kala gelen bir sağlık raporuyla hayallerinden koparılıyor. Emeklerinin karşılığını almak üzereyken “Sağlık Yönetmeliğine Uygun Değildir” raporu alan adaylar, büyük bir şok ve hayal kırıklığı yaşıyor.
Sınavı geçtiler, eğitimi tamamladılar, ancak mesleğe adım atamadılar
Gazetemize ulaşan ihbarlara göre, mezuniyete kısa süre kala ya da göreve başladıktan haftalar sonra dahi sağlık raporları gerekçe gösterilerek ilişiği kesilen adayların sayısı her geçen gün artıyor. Polis Akademisi’nden gelen bilgiye göre bu durumdan tahminen 2.500’e yakın polis adayı etkilenmiş durumda. Adaylar, tüm aşamaları başarıyla tamamladıkları halde sağlık kurulu raporları gerekçe gösterilerek polislik mesleğine kabul edilmiyor.
“Yemin törenine saatler kala elendik”
Bir mağdurun gazetemize gönderdiği yazıda, yaşanan travmatik sürecin boyutu açıkça gözler önüne seriliyor:
“Polislik sınavlarını geçip, eğitimleri tamamladık. Ancak yemin törenine saatler kala ‘uygun değildir’ raporuyla polislikten men edildik. Tüm emeklerimiz boşa gitti.”
Bazı adaylar mezuniyet töreninden hemen önce elenirken, bazıları ise mezuniyetin ardından aylarca görev yapmalarına rağmen görevden alınıyor. Bu durum, hem maddi hem manevi olarak ciddi mağduriyetlere yol açıyor.
Psikolojik sorunlar derinleşiyor
Adaylar, uzun yıllardır bu mağduriyetin çözümü için sosyal medyada örgütlenmiş durumda. Ancak bugüne kadar somut bir adım atılmış değil. Yaşanan belirsizlik, birçok gençte ciddi psikolojik sorunlara yol açmış durumda. “Polis olma hayalimiz kabusa döndü” diyen mağdurlar, seslerini duyuracak bir yetkili arıyor.
Neden eğitimden sonra eleniyorlar?
Adayların ortak sorusu ise şu:
“Madem sağlık açısından uygun değiliz, neden bu durum sınavdan ya da eğitim sürecinden önce tespit edilmedi? Neden binlerce adayın aylar süren emeği ve devletin kaynakları boşa harcanıyor?”
Adil ve şeffaf bir mekanizma talebi
Adaylar, sağlık kurulu raporlarının daha objektif, adil ve denetlenebilir bir sisteme bağlanmasını talep ediyor. Her yıl tekrarlanan bu sorun, artık bireysel değil toplumsal bir mağduriyet haline gelmiş durumda. Gençler, umutlarının ellerinden alınmaması için yetkililerden kalıcı bir çözüm bekliyor.