İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Cenin kentine tanklarla bir baskın düzenledi. Görgü tanıklarının ifadesine göre, İsrail tankları Cenin yakınlarındaki Barkın Vadisi beldesine girerek çevreye otomatik silahlarla rastgele ateş açtı. Bu saldırıda herhangi bir can kaybı veya yaralanma olup olmadığı hakkında henüz resmi bir bilgi paylaşılmazken, aktivistler Filistinli çocukların İsrail tanklarına taş attığı görüntüleri sosyal medyada paylaştı.
Bu olay, işgal altındaki Batı Şeria’ya ilk kez 2002 yılından beri gerçekleştirilen tank operasyonlarından biri olarak kayda geçti. İsrail ordusu, 23 Şubat 2025 tarihinde Cenin Mülteci Kampı’na gerçekleştirdiği bu baskınla bölgede gerilimi artırdı. Tankların yeniden bu bölgeye girmesi, Filistinliler arasında korku ve endişeye neden oldu.
Bu tür operasyonlar, İsrail-Filistin çatışmasının tırmanmasına neden olabilir ve bölgede daha fazla şiddet olayının yaşanmasına zemin hazırlayabilir. Filistinli aktivistler ve insan hakları örgütleri, İsrail’in sivil halkı hedef alan bu tür operasyonlarını sık sık kınasa da, uluslararası toplumun bu konuda daha etkili bir adım atmaması durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
İsrail’in Batı Şeria’ya düzenlediği bu son baskın, bölgedeki gerilimi artırırken, Filistinliler arasında da büyük bir öfkeye neden oldu. Filistinli çocukların tanklara taş atması da bu öfkenin bir göstergesi olarak dikkat çekti. Tanklarla yapılan bu operasyonlar, Filistinliler arasında travma yaratarak uzun vadeli psikolojik etkilere neden olabilir.
İsrail ordusunun Batı Şeria’ya yönelik bu tür operasyonlarının, bölgedeki barış sürecini olumsuz etkilediği açık bir gerçektir. Uluslararası toplumun, İsrail’in bu tür saldırılarına karşı daha sert bir tavır alması ve bölgede barışın sağlanması için daha etkili adımlar atması gerekmektedir. Aksi halde, İsrail-Filistin çatışması daha da derinleşebilir ve bölge daha fazla şiddet olayına sahne olabilir.
Bu tür saldırıların son bulması ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için tarafların diyaloğa ve müzakereye açık olmaları önemlidir. Ancak şu anki durumda, taraflar arasındaki güven eksikliği ve tansiyonun yüksek olması, barış sürecinin ilerlemesi önünde engel teşkil etmektedir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu konuda daha etkili bir şekilde arabuluculuk yapması ve tarafları barış masasına oturtması gerekmektedir. Bu sayede, İsrail-Filistin çatışmasının sona erdirilmesi ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması mümkün olabilir.
