Yargıtay 4. Ceza Dairesi, tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, eski Ordu Valisi Seddar Yavuz’a yönelik “hakaret” suçlamasıyla verilen 7 bin 80 liralık adli para cezasını onama kararı aldı.
2019’da Ordu-Giresun Havalimanı’nın VIP bölümünde yaşanan tartışmaya ilişkin yerel mahkemece verilen ceza, istinaf incelemesinin ardından hukuka uygun bulunmuştu. Dosyanın Yargıtay’daki son incelemesinde de karar değişmedi.
Avukatların itirazları reddedildi
İmamoğlu’nun avukatları, hakimin reddi talebinin dikkate alınmaması, bazı tanıkların dinlenmemesi ve görüntü kayıtlarının yeterince değerlendirilmediği yönünde itirazda bulunmuştu. Ancak Yargıtay, bu itirazların hiçbirini kabul etmedi.
Gerekçede, İmamoğlu’nun kullandığı ifadenin “ağır eleştiri sınırlarını aştığı” belirtilerek, sözlerin muhatabın “onur ve saygınlığını zedelediği” ve bu nedenle hakaret suçunun oluştuğunun anlaşıldığı ifade edildi.
“VIP uygulamasında haksız bir hareket yok”
Daire, VIP salonunda İmamoğlu’na yönelik bir haksız uygulamanın bulunmadığını da vurguladı. Bu nedenle, TCK 129/1 kapsamında “haksız fiile tepki indirimi” koşullarının oluşmadığı kaydedildi.
Kararda, 2002 tarihli VIP genelgesine göre İmamoğlu’nun VIP hizmetinden yararlanamayacağı hatırlatılarak, valinin bu durumu bildirmesinin “haksız bir eylem” sayılamayacağı belirtildi.
“Aleniyet unsuru yok” değerlendirmesi
Yargıtay, olayın VIP bölümünde gerçekleşmesi nedeniyle hakaret suçunun ağırlaştırıcı nedeni olan “aleniyet” şartının oluşmadığını da hükme bağladı. VIP salonunun herkesin girişine açık bir alan olmaması, hakaretin geniş bir kitle tarafından duyulma ihtimalini ortadan kaldırdığı gerekçeler arasında yer aldı.
Yargıtay cezanın onanmasına karar verdi
Tüm temyiz sebeplerinin reddedilmesiyle birlikte, İmamoğlu’na verilen adli para cezası kesinleşmiş oldu. Dosya, işlemlerin tamamlanması için Ordu 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek.
Kararda, olay anına ilişkin görüntü ve ses kayıtlarının çözümleri ile tanık ifadelerinin birlikte değerlendirildiği, sanık savunmasının inandırıcı bulunmadığı da belirtildi.
Karşı oy: “Bu sözler hakaret değil, siyasi eleştiridir”
Dairedeki iki üye ise karara itiraz etti. Karşı oy yazısında, siyasetçilerin ifade özgürlüğünün demokratik toplum için kritik olduğu vurgulandı. AİHM kararlarına atıf yapan üyeler, kamu görevlilerine yönelik sert eleştirilerin daha geniş bir koruma alanına sahip olduğunu belirterek, İmamoğlu’nun sözlerinin hakaret değil, siyasi nitelikli eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
“Sanığın beraat etmesi gerekirken cezanın onanmasını doğru bulmuyoruz” diyerek çoğunluk kararına katılmadılar.
