Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı’nın 15-16 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilmesinin ardından, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin suç duyurusunda bulunmasıyla gündeme gelen olaylar, HÜDA PAR’ın açıklamalarıyla devam ediyor. HÜDA PAR’ın İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, çalıştayda Mustafa Kemal veya herhangi bir kişiye hakaret edilmediği belirtilerek, “Şahıslar gündemimizde olmadığı gibi hakareti meşru bir yol ve yöntem olarak da kabul etmiyoruz.” denildi.
Açıklamada, 15-16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır’da düzenlenen Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı’nın barışçıl, sivil ve meşru bir girişim olduğu vurgulandı. “Kürt meselesini hakikat temelinde, hukuki ve insani boyutlarıyla ele aldık. Ancak, Kemalist vesayetin kalıntıları ve ulus devletçi refleksleriyle hareket eden bazı çevreler, bu tartışmayı boğmak için asılsız suçlamalara sarıldılar.” ifadelerine yer verilen açıklamada, çalıştayda bölücülük veya hakaret gibi unsurların bulunmadığı belirtildi. Ancak gerçeklerin varlığına ve Kemalist statükoyu rahatsız ettiğine dikkat çekildi.
ADD’nin suç duyurusunda şikâyet konusu yapılan suçlamalara ise açıklamada detaylı cevaplar verildi. Anayasa’yı ihlal suçunun cebir ve şiddet kullanılarak işlenebileceği belirtilirken, Kürt meselesini sivil siyaset zemininde meşru yollarla konuşmanın suç olmadığı vurgulandı. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla ilgili olarak ise çalıştayda kardeşlik vurgusu yapıldığı, ancak bazı çevrelerin tek tipleştirmek istediği ifade edildi. Kanunlara uymamaya tahrik suçlamasıyla ilgili olarak da evrensel hukuka, müktesebat ve medeniyet tasavvuruna uygun olmayan kanunları sorgulamanın haklı olduğu belirtildi.
Çalıştayda Mustafa Kemal’e hakaret edilmediği, ancak Kemalizmin eleştirildiği ifade edilerek, Kemalizmin halkları yok sayan despotik bir anlayış olduğu vurgulandı. Ayrıca, ülkede gerçeklerin konuşulmaya çalışıldığında susturulmak istendiği, ancak bu durumun kabul edilmeyeceği belirtildi. Sonuç olarak, Kürt meselesini çözmek isteyenlerin değil, statükoyu korumak isteyenlerin asıl sorun olduğu ifade edildi.
Açıklamanın sonunda, çalıştaya yönelik saldırıların hala devam ettiği ve Kürtleri inkar eden anlayışın varlığını sürdürdüğü belirtildi. Ancak, bu anlayışın er ya da geç çökeceği ve gerçeklerin tarafında olunmaya devam edileceği vurgulandı. Ne ulus devlet anlayışına ne de Kemalist vesayetin hukuk dışı dayatmalarına boyun eğilmeyeceği ifade edilerek, hakikatin savunulmaya devam edileceği belirtildi.