Hollanda’da bugün 13,5 milyon seçmen, 150 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin yeni üyelerini belirlemek için sandığa gidiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre seçim yarışı, aşırı sağcı Özgürlük Partisi ile Yeşil Sol – İşçi Partisi arasında geçecek. Özgürlük Partisi, geçen Haziran ayında katı göç düzenlemesine karşı çıkması nedeniyle koalisyon hükümetinden çekilerek erken seçim kararı alınmasına yol açmıştı. Ancak seçimi kazansa da Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı PVV’nin iktidar olma şansı düşük. Kasım 2023 seçimlerinin ardından Wilders ile hükümet ortağı olan sağ liberal Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi, seçim öncesi PVV’ye kapıları kapattı. Diğer partiler de Wilders ile işbirliğine sıcak bakmıyor.
Anketlere göre, sosyal demokrat partiler öncülüğünde en az dört partili bir koalisyon hükümeti öne çıkıyor. Wilders ile aynı kentten gelen sosyal demokrat lider Frans Timmermans’ın başbakanlık koltuğuna oturması bekleniyor. En uygun hükümet seçeneği olarak sosyal demokratlar öncülüğünde, Hıristiyan Demokratlar ve liberallerden oluşacak dörtlü koalisyon öne çıkıyor.
Seçim kampanyalarında, sığınma ve göç, konut sorunu ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlik gibi konular ön planda yer aldı. 29 Ekim seçimlerinin en önemli sonucu, “siyasi nezaket ve merkez partilerinin yeniden yükselişi” olacak. Seçim kampanyaları ve televizyon oturumları sırasında, “nezaket, saygınlık, istikrar ve sorumlu siyaset” gibi kavramlara daha fazla yer verildi.
Hollanda tarihinin en sağcı meclisi ve aşırı sağ öncülüğündeki koalisyon, seçmenin güvenini kırdı ve toplumda gerginliği artırdı. Seçim kampanyası sürecinde olumlu mesajlar veren ve daha ılımlı bir söyleme sahip olan merkez sağ Hıristiyan Demokrat Partisi’nin büyük bir sıçrama yapması bekleniyor. Uzun yıllar Hollanda’nın yönetiminde söz sahibi olan Hıristiyan Demokratlar, üstünlüğü VVD’ye kaptırarak marjinal bir konuma gerilemişti. Anketler, CDA’nın sandıktan üçüncü parti olarak çıkacağını öngörüyor. Sosyal demokrat GL/PvdA ittifakı, Wilders liderliğindeki PVV ile başa baş bir yarış sürdürüyor. Liberal sosyal demokrat Demokratlar 66 Partisi ise Hıristiyan Demokratlar’la üçüncülük için yarışıyor.
Hollanda’nın son 25 yılına damga vuran ve yıllarca en büyük parti olan VVD, bir süredir Dilan Yeşilgöz liderliğinde ve tarihi bir yenilgi bekliyor. VVD’nin sandıktan beşinci parti olarak çıkması bekleniyor. Ancak, sosyal demokratlar öncülüğünde CDA ve D66 ile birlikte oluşturulacak koalisyon hükümetinde VVD’nin kilit bir rol oynayabileceği belirtiliyor. Hükümetin mecliste salt çoğunluk olan 76 sandalyeye ulaşması için VVD’nin desteğine ihtiyaç duyulacak.
Göç, sağlık ve konut sorunu öncelikli gündemler arasında yer alıyor. Aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin lideri Wilders, parti programında göç ve İslam karşıtlığı üzerine odaklanıyor. Ancak rakipleri, partisinin sığınma ve göçten sorumlu bakanlığa sahip olmasına rağmen hiçbir olumlu adım atmamakla suçluyor. Konut sorunu da bütün siyasi partilerin öncelikli gündemi arasında yer alıyor.
