Arabesk müziğinin unutulmaz isimlerinden Ferdi Tayfur, 2 Ocak’ta karaciğer ve böbrek yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Sevenlerini derin bir üzüntüye boğan Tayfur, 4 Ocak’ta son yolculuğuna uğurlandı. Uzun yıllar boyunca biriktirdiği servetin önemli bir kısmını bağışladı.
Sanatçı, Yalova ve İstanbul’daki mülklerinin bir kısmını Darüşşafaka Cemiyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Lösemili Çocuklar Vakfı’na (LÖSEV) bağışladı. Marmaris Beldibi’ndeki iki daire ve İstanbul’un Fatih ilçesindeki bir daire Darüşşafaka Cemiyeti’ne, Yalova’nın Çınarcık ilçesi Esenköy bölgesinde bulunan sekiz villa LÖSEV’e, Bolu’nun Mudurnu ilçesindeki bir daire ise TSK’ya bırakıldı.
Ferdi Tayfur’un diğer varlıkları ise çocuklarına, torunlarına, yeğenlerine ve resmi eşi Zelajans Tayfur Bayburt’a miras olarak kaldı. Sanatçının, çeşitli taşınmazları ve telif haklarını da mirasçıları arasında paylaştırdığı öğrenildi.
Ancak vasiyetinde kızı Tuğçe Tayfur ve büyük oğlu Timur Turanbayburt’un isimlerinin olmaması avukatları tarafından itiraz sebebi oldu. Tuğçe Tayfur ve Timur Turanbayburt’un avukatları, vasiyetin geçersizliğini iddia ederek tüm mal varlığına tedbir konulmasını talep etti.
Öte yandan, LÖSEV’e bağışlanan Yalova’nın Çınarcık ilçesi Esenköy bölgesinde bulunan 8 villanın akıbeti belirlendi. Nefes Gazetesi’nde yer alan habere göre; bu villaların bulunduğu ormanlık alanda “Şirinler Köyü” adıyla bir çocuk köyü kurulacak. LÖSEV Başkanı Üstün Ezer, her bir evde 7-8 çocuğun konaklayacağı bu köyde, 50’den fazla çocuğun moral bulacağını belirtti.
Ferdi Tayfur’un bağışları ve vasiyeti, sevenleri ve hayranları tarafından büyük bir saygı ve takdirle karşılandı. Sanatçının hayatı boyunca edindiği serveti, ihtiyacı olanlara ve özellikle çocuklara yardım etmek için harcaması, onun insan sevgisi ve yardımseverliğinin bir göstergesi olarak kabul edildi. Ferdi Tayfur, müziği ve sanatıyla olduğu kadar hayatı boyunca yaptığı yardımlarla da unutulmayacak bir iz bırakmıştır.
