Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, katıldığı bir programda, Türkiye’de halkın yüzde 80’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirterek, “Erken seçimin hemen bu sonbaharda olması lazım. Halkın durumu, Türkiye’nin şartları, yapılan erken seçimle ilgili anket sonuçlarına bakıldığında da erken seçimin bir an önce yapılması faydalı olacaktır” dedi.
Erbakan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Son dönemde yaşanan gözaltı süreçlerine ilişkin konuşan Erbakan, bu süreci siyasetin dizayn edilmeye çalışılması olarak değerlendirdi. Özellikle İmamoğlu ve diğer muhalif isimlerin gözaltına alınmasını siyasi bir hamle olarak yorumladı.
Ekonomik krize de değinen Erbakan, hükümetin faiz yükü altında ezilen vatandaşları düşünmesi gerektiğini vurguladı. AK Parti hükümetlerinin bugüne kadar faize 598 milyar dolar ödediğini belirten Erbakan, bu durumun sürdürülemez olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye’de halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve ekonomik krizin her geçen gün arttığını söyledi.
Erken seçimle ilgili tartışmaları da ele alan Erbakan, seçimin sonbaharda yapılması gerektiğini savundu. Anayasada yapılacak değişikliklerle erken seçimden kaçınmaya çalışılacağını öne süren Erbakan, Cumhurbaşkanı’nın tekrar aday olabilmesi için sürelerin sonuna kadar kullanılmak isteneceğini belirtti. Ancak, halkın durumu ve yapılan anketlerin erken seçimin faydalı olacağını gösterdiğini ifade etti.
İsrail ve ABD’nin Gazze planlarına tepki gösteren Erbakan, iktidarın bu konuda daha sert adımlar atması gerektiğini savundu. İsrail ile diplomatik ilişkilerin sıfırlanması gerektiğini ve Türkiye’nin İsrail’e olan desteğini sonlandırması gerektiğini belirtti. Ayrıca, İncirlik Üssü ve Kürecik radar üssünün kapatılmasının da gündeme gelmesi gerektiğini söyledi.
Sonuç olarak, Fatih Erbakan’ın gündeme dair yaptığı açıklamalar ve öneriler, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durumu gözler önüne seriyor. Halkın yaşadığı zorluklara dikkat çeken Erbakan, erken seçim talebini ve dış politika konularındaki hassasiyetini dile getiriyor. Türkiye’nin geleceği ve refahı için yapılan bu açıklamaların önemli bir yol haritası olabileceği vurgulanıyor.