Bursa’nın İnegöl ilçesinde yaşanan trajik olayda, tartıştığı eşi Muhammet Nurullah Çetinkaya’yı (42) tabancayla vurarak öldüren Süheyla Çetinkaya (41) ve 2 kızı adliyeye sevk edildi. Olayın detaylarına göre, Kemalpaşa Mahallesi’ndeki bir evde çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü ve Süheyla Çetinkaya, eşinin tabancasını kullanarak ateş etti. Eşine göğsüne isabet eden 2 kurşunla ağır yaralanan Muhammet Nurullah Çetinkaya, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Süheyla Çetinkaya, olayın ardından 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak eşini yaraladığını bildirdi. Sağlık ve polis ekipleri tarafından ihbar üzerine adrese sevk edildi. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Muhammet Nurullah Çetinkaya’nın durumu ağırdı ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cenaze, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Olay sırasında evde bulunan Süheyla Çetinkaya’nın kızları S.Ç. (21) ve G.Ç. (23) da polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Süheyla Çetinkaya’nın emniyetteki ifadesinde, eşiyle uzun zamandır şiddet sorunlarının olduğunu belirterek, “Eşim bana ve çocuklarıma şiddet uyguluyordu. Olay anında yine şiddet yaşandı. Kendimi ve çocuklarımı korumak için, eşimin tabancasını kullanarak rastgele ateş ettim. Öldürmek istemezdim, pişmanım” dediği öğrenildi. Süheyla Çetinkaya ile kızları işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Bu acı olay, aile içi şiddetin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Aile içi şiddetin önlenmesi ve şiddete maruz kalan bireylere destek sağlanması için toplum olarak daha duyarlı olunması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, şiddetin hiçbir gerekçeyle kabul edilemez olduğu ve bu tür olayların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiği belirtildi.
Olayın detayları ve şüphelinin ifadeleri üzerine soruşturma devam ederken, toplumda aile içi şiddet konusunda farkındalık oluşturulması ve şiddete karşı sıfır tolerans politikası benimsenmesi gerektiği vurgulandı. Aile içi şiddetin herkesin sorumluluğunda olduğu ve sessiz kalmanın kabul edilemez olduğu belirtildi. Ayrıca, şiddete maruz kalan bireylerin haklarının korunması ve desteklenmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Bu tür trajik olayların tekrar yaşanmaması için toplumsal bilincin artırılması ve şiddetin her türlüsüne karşı mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. Aile içi şiddetin bir suç olduğu ve suçluların cezalandırılması gerektiği üzerinde duruldu. Aynı zamanda, şiddete maruz kalan bireylere destek sağlanması ve haklarının korunması gerektiği vurgulandı.
Aile içi şiddetin ciddi bir sorun olduğu ve herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiği belirtildi. Bu tür olayların önlenmesi ve şiddete maruz kalan bireylere destek sağlanması için toplum olarak birlikte hareket etmek ve gerekli önlemleri almak gerektiği vurgulandı. Aile içi şiddetin son bulması ve ailelerin sağlıklı bir şekilde bir arada yaşayabilmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
