Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, son grup toplantısında teğmenlerin ihraç edilmesiyle ilgili kararı gerekçe göstererek kuvvet komutanlarını eleştirdi. Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu’na yönelik sert ifadeler kullandı. “Hulusi Akar’a söylediğimi size de söylüyorum. Siz arkadaşlarınızın hayır duasını değil, bedduasını almış adamlarsınız.” dedi. Bu sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yanıt verdi.
Erdoğan, “Başkomutan olarak sana sesleniyorum” diyerek sözlerine başladı. Özel’in son zamanlarda yaptığı açıklamaların ana muhalefetin içinde bulunduğu durumu gösterdiğini belirterek, usulsüzlük ve yamyamlık iddialarının gündeme geldiğini vurguladı. Erdoğan, Özel’e hitaben, “Sayın Özel çıksın bunlara cevap versin. AK Parti’ye çamur atacağına bu iddialara yanıt versin. Belediyelerdeki sahtekarlıkları açıklasın.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Erdoğan, Özel’in sözlerinin seviyesiz ve saldırgan olduğunu belirterek, ordunun komuta kademesine yönelik yapılan eleştirilerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Başkomutan olarak seslenen Erdoğan, Özel’e uyarmaları gerektiğini ve gerektiğinde adımlarını atacaklarını belirtti. “Ordumuzun komuta kademesine laf atma yetkisi ve haddi sende değildir, haddini bileceksin.” diyen Erdoğan, Özel’in sözlerinin son örneği olarak nitelendirdiği ifadelerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca Erdoğan, Özel’in ordunun komuta kademesine yönelik ifadelerinin yasal süreç başlatılacağını ve tüm komuta kademesinin dava açmalarını isteyeceğini belirtti.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in erken bir şekilde kendine gelmesi gerektiğini ve aksi takdirde partisinin başına gelebilecek olumsuz durumları göze alması gerektiğini ifade etti. “Diğer türlü bay Kemal’i götüren çanlar bu sefer kendisi için çalmaya başlayacaktır.” diyen Erdoğan, Özel’in partisinin itibarını zedeleyecek açıklamalardan kaçınması gerektiğini belirtti.
Bu tartışmaların ardından siyasi çekişmelerin tırmandığı ve gerginleştiği görülüyor. Özellikle ordunun komuta kademesine yapılan eleştirilerin yasal süreçlere taşınması ve karşılıklı açıklamaların artması durumu daha da karmaşık hale getirebilir. Siyasetin sertleşmesi ve kutuplaşmanın artması, ülke içindeki siyasi istikrarsızlığı tetikleyebilir. Bu nedenle, tarafların daha yapıcı ve uzlaşmacı bir dil kullanarak sorunları çözme yoluna gitmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, ülke siyasetindeki gerilimin artması kaçınılmaz olabilir.
