Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın son dönemde yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Erdoğan, isim vermeden Yavaş’ın, “Bana göre paçavra olan bayraklar sallanırken, o mitinge gidenlere polis pamuk şekerleri verdi.” şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak, Emniyet güçlerine taş ve sopalı saldırılarda bulunanların polis tarafından pamuk şeker verilmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Erdoğan, polisin çocuklara pamuk şeker vermesinin olaylara müdahale şeklini eleştiren bazı kesimlerin, asıl sorunun emniyet güçlerine karşı yapılan saldırılar olduğunu göz ardı ettiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı, güvenlik güçlerine yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, bu tür saldırıların demokratik haklarla açıklanamayacağını belirtti.
Erdoğan’ın bu açıklamaları, son dönemde Ankara’da yaşanan polis ve göstericiler arasındaki gerilimi yansıtan bir şekilde değerlendirildi. Mansur Yavaş’ın özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı sert eleştiriler ve polis müdahalelerini sert bir şekilde eleştirmesi, siyasi tansiyonu yükseltmiş ve tartışmaları alevlendirmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, güvenlik güçlerinin göstericilere müdahale şeklini savunması ve polisin çocuklara pamuk şeker vermesinden dolayı eleştirilere karşı çıkması, hükümetin sert bir tutum sergilediğini göstermektedir. Erdoğan, emniyet güçlerinin demokratik hakları korumak adına zorunlu müdahalelerde bulunduğunu ve bu müdahalelerin meşru olduğunu savunarak, güvenlik güçlerine destek vermiştir.
Ancak, Mansur Yavaş’ın eleştirileri ve halkın tepkileri, polis müdahalelerine ve güvenlik güçlerinin tavrına karşı bir muhalefet oluşturduğunu göstermektedir. Yavaş’ın açıklamaları, toplumun bazı kesimlerinde polis şiddeti ve hükümetin otoriter tutumuna karşı bir tepki oluşturmuş ve tartışmaları derinleştirmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mansur Yavaş’a karşı açıklamaları ve güvenlik güçlerine destek vermesi, siyasi gerilimi artırmış ve hükümet ile muhalefet arasındaki gerilimi daha da derinleştirmiştir. Ankara’da yaşanan olaylar ve tartışmalar, Türkiye’nin siyasi atmosferindeki gerilimi yansıtan önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Bu süreçte, taraflar arasındaki diyaloğun önemli olduğu ve sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
