Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı’nda “parayla oy satın alındığı” iddialarını araştırmak için harekete geçti. Bu soruşturma kapsamında, Hakkari delegeleri Kemal Ölmez ve Nazım Demir ifade vererek tanık oldukları olayları aktardılar.
Kemal Ölmez, savcıya verdiği ifadesinde, 38. CHP Olağan Kurultayı’nda Hakkari delegesi olarak bulunduğunu ve kurultay sırasında delegelerin oylarını değiştirmeleri için farklı numaralardan telefon aldıklarına şahit olduğunu belirtti. Ayrıca Ankara’da bulunduğu süreçte kendi telefonuna da benzer çağrılar geldiğini dile getiren Ölmez, bu çağrıların Özgür Özel’e oy vermeleri karşılığında 600 bin lira para ve cep telefonu teklifi içerdiğini ancak bunları reddettiklerini söyledi. Daha sonra yeni seçilen parti yönetimi tarafından ihraç edildiğini belirten Ölmez, arayan kişilerin kim olduğunun tespit edilmesi için HTS kayıtlarının incelenmesine izin verdiğini ifade etti.
Diğer tanık Nazım Demir ise kurultay döneminde Hakkari CHP il başkanı olarak görev yaptığını ve o dönem delegelere para, makam ve mevki teklif edildiğini iddia etti. Demir, CHP Hakkari Merkez İlçe Başkanı Hurşit Taş’ın oğlu Mehmet Fatih Taş’ın kurultaydan kısa bir süre önce İzmir Karşıyaka Belediyesi’nde işe alındığını öğrendiğini ve bu durumun Özgür Özel’e oy verilmesi durumunda bazı menfajanstlerin sağlandığını gösterdiğini söyledi. Ayrıca Demir, farklı kişilere de benzer tekliflerin yapıldığını duyduklarını belirtti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, CHP’nin kurultay sürecinde yaşanan bu iddiaların detaylı bir şekilde incelenmesini amaçlıyor. Özellikle delegelerin oy verme sürecinde dış etkilere maruz kalarak manipüle edilip edilmediklerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Kemal Ölmez ve Nazım Demir’in ifadeleri, bu süreçte yaşanan şüpheli durumları net bir şekilde ortaya koymaktadır.
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda yaşanan bu iddiaların araştırılması ve sorumluların gereken cezayı alması önem arz etmektedir. Parti içindeki demokratik süreçlerin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak ve şeffaf bir yönetim anlayışını korumak için bu tür durumların üzerine ciddiyetle gidilmesi gerekmektedir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasının sonuçları merakla beklenmektedir.