CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 31 Ocak günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Çağlayan Adliyesi’nde ifadeye çağrıldığı günle ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi olarak “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” olduğu belirtilirken, Çelik İstanbul Emniyeti tarafından aranarak ifadeye çağrıldığını bildirdi.
Çelik, Halk TV’ye yaptığı ilk açıklamada, “Vatan Emniyet Müdürlüğü’nden emniyet yetkilileri telefon açtılar ve benimle birlikte 20 civarı arkadaşımıza bir soruşturma açıldığına yönelik bir bilgi ve oraya gidip ifade vermem gerektiğine yönelik bir çağrıda bulundular. 20 civarında arkadaşımız, yani öz ağabeyimin de içerisinde olduğu, İstanbul Gençlik Kolları Başkanımız ve partimizin çeşitli kademelerindeki yol arkadaşlarımız hepsi ifade süreçlerini tamamladılar” şeklinde konuştu.
Özgür Çelik’in ifadeye çağrılması, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Bazı kesimler bu durumu siyasi bir baskı olarak yorumlarken, diğerleri ise yasaların gerekliliklerinin yerine getirilmesi gerektiğini savundu.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in ifadeye çağrılmasıyla ilgili olarak parti içinde de farklı görüşler dile getirildi. Kimi partililer, Çelik’in masum olduğunu ve soruşturmanın siyasi bir oyun olduğunu iddia ederken, diğerleri ise hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğini belirtti.
Özgür Çelik’in ifadeye çağrılmasının ardından CHP Genel Merkezi de konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Parti sözcüsü, “Hukuk devleti ilkesi çerçevesinde herkesin yasalar önünde eşit olduğunu ve herkesin hukuka saygılı olması gerektiğini hatırlatmak isteriz. Partimiz, hukukun üstünlüğüne ve adaletin sağlanmasına her zaman destek vermektedir” dedi.
Özgür Çelik’in ifadeye çağrılmasıyla ilgili olarak yapılan soruşturmanın sonucu merakla beklenirken, kamuoyunda da konuyla ilgili farklı yorumlar yapılmaya devam ediyor. Kimi kişiler, soruşturmanın siyasi bir amaca hizmet ettiğini iddia ederken, diğerleri ise adaletin yerini bulması gerektiğini savunuyor.
Özgür Çelik’in ifadeye çağrılmasıyla ilgili yaşanan gelişmeler, Türkiye siyasetinde ve hukuk sistemimizde önemli bir yer tutmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması, herkesin yasalara saygılı olması ve adaletin sağlanması, bu süreçte en önemli hususlardır. İfade sürecinin sonucu ve soruşturmanın ilerleyen aşamaları, yakından takip edilmekte ve merakla beklenmektedir.