Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Çernobil Nükleer Santrali’nde yaşanan radyoaktif sızıntının önlenmesi için inşa edilen çelik yapıda meydana gelen hasar hakkında bilgi verdi. IAEA tarafından yapılan yazılı açıklamada, Çernobil Nükleer Santrali’nde bulunan ‘Yeni Koruma Kalkanı’nın, geçtiğimiz şubat ayında gerçekleşen bir dron saldırısında zarar gördüğü ve dış kaplamasının yangın aldığı belirtildi. Açıklamada, IAEA müfettişlerinin yapının durumunu değerlendirdiği ve artık temel güvenlik işlevini yerine getiremediği bilgisine ulaşıldığı ifade edildi. Çatıda geçici onarımların yapıldığı ancak nükleer güvenliğin sağlanması için kapsamlı bir restorasyonun gerekliliği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, Zaporijyya Nükleer Güç Santrali’nin de çatışma ortamında yaşanan sıkıntılar sonucunda dış güç kaynağını geçici olarak 11 kez kaybettiği bilgisi paylaşıldı. Kesintinin yarım sajanst sürdüğü belirtilen açıklamada, santralin 330 kv güç hattına yeniden bağlandığı fakat 750 kV’lik hattın hala kesik olduğu bilgisi verildi. Bu durumun santralin güvenliği ve işleyişi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği vurgulandı.
IAEA’nın yapılan açıklamaları, Çernobil Nükleer Santrali ve Zaporijyya Nükleer Güç Santrali gibi önemli nükleer tesislerin güvenliği ve işleyişi konusunda endişeleri artırdı. Radyoaktif sızıntıların önlenmesi ve nükleer güvenliğin sağlanması için alınması gereken önlemler hakkında daha fazla adım atılması gerektiği belirtildi.
Çernobil Nükleer Santrali, 1986 yılında meydana gelen büyük nükleer kazasıyla dünya çapında tanınmış bir tesisdir. Bu kazanın ardından bölgede uzun süre radyoaktif kirlilik devam etmiş ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine, birçok kişinin de hastalanmasına neden olmuştur. Bu nedenle, santralin güvenliği ve çevreye olan etkileri sürekli olarak izlenmekte ve gerekli önlemler alınmaktadır.
Zaporijyya Nükleer Güç Santrali ise Ukrayna’nın en büyük nükleer santrali olup ülkenin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılamaktadır. Bu nedenle, santralin güvenliği ve işleyişi, hem Ukrayna hem de uluslararası toplum için büyük bir öneme sahiptir. Yaşanan kesintiler ve sıkıntılar, santralin güvenilirliği ve sürekli enerji üretimi konusunda endişelere neden olmaktadır.
