Britanya’da bir hemşire, mesai arkadaşının kendisini çay molalarına dahil etmemesi nedeniyle açtığı dava sonucunda 41 bin sterlin (yaklaşık 1 milyon 884 bin TL) tazminat kazandı. Güney Londra’daki St Helier Hastanesi’nde eski bir diyabet hemşiresi olarak görev yapan Susan Hamilton, diyetisyen meslektaşı Abdool Nayeck’e karşı ayrımcılık yaptığını iddia etti.
2018 yılında bir hasta bakımıyla ilgili yaşanan anlaşmazlık, Hamilton ile Nayeck arasındaki gerilimi artırdı. Olayın ardından Nayeck’in Hamilton’a “Seni sevmiyorum” dediği iddiaları ortaya atıldı ve hastane yönetimi tarafları uzlaştırmaya çalıştı. Ancak Hamilton, Nayeck’in kendisini toplantılarda yok saydığını, çay servisi yaparken diğer mesai arkadaşlarına çay ikram ettiği halde kendisini dışladığını mahkemede belirtti. Bu iddialar üzerine hastane yönetimi konuyu inceledi ve davayı Hamilton lehine sonuçlandırdı.
İstihdam Mahkemesi Yargıcı Kathryn Ramsden, hastane yönetiminin yıllarca bu duruma karşı önlem almadığını ve çalışanları arasındaki sorunlara yeterince müdahale etmediğini belirtti. Bu durumun Hamilton’un sağlık sorunları yaşamasına neden olduğunu vurguladı. Hamilton, yaşadığı stresin ardından 2019 yılında istifa etti ancak Ocak 2021’de tekrar göreve döndü. Ancak güven ilişkisinin bozulduğunu savunarak aynı yıl ikinci kez istifa etti.
Mahkeme, Hamilton’un hastane yönetimi hakkındaki şikayetlerini haklı bulurken, Abdool Nayeck hakkında yöneltilen doğrudan zorbalık suçlamasını reddetti. Nayeck’in çay servisi sırasında Hamilton’u dışlaması ve toplantılarda yok sayması yönündeki iddiaların kanıtlanamadığını belirtti.
Britanya’da bir hemşirenin çay molalarında ayrımcılığa uğraması sonucunda açtığı dava, 41 bin sterlinlik tazminatla sonuçlandı. Hamilton’un yaşadığı stres nedeniyle istifa etmesi ve daha sonra tekrar göreve dönmesine rağmen güven sorunları yaşaması dikkat çekici bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Hastane yönetiminin yeterince müdahale etmemesi ve sorunların çözümü için gerekli adımları atmaması, mahkeme tarafından eleştirilirken, Nayeck hakkındaki zorbalık suçlamalarının reddedilmesi de davanın önemli bir noktasını oluşturuyor.