Diyarbakır’da yaşanan bir olay, evliliklerdeki şiddet ve boşanma süreçlerinde kadınların karşılaştığı zorlukları gözler önüne serdi. Seda E., yaklaşık 7 yıldır evli olduğu eşi H.E.’den boşanmak istediğini açıkladı. Mahkeme, boşanma sürecinde oturdukları evi Seda E.’ye ve kızına tahsis etti. Ancak, 13 Mayıs’ta Seda E., eşi H.E.’nin kendisini darp ettiği iddiasıyla şikayetçi oldu.
Darp raporu alan Seda E.’nin avukatı, eşi H.E. ve kayınpederi C.E.’nin gözaltına alındığını belirtti. Sulh Ceza Hakimliği, H.E. ve C.E.’ye uzaklaştırma kararı ve ev hapsi cezası verdi. Ancak, verilen ev hapsi kararında Seda E. ve kızına tahsis edilen evde ev hapsi geçirmesi gerektiği belirtildi. Bu durum, Seda E.’nin ailesinin yanına taşınmasına neden oldu.
Avukat İrem İlhan, olayı şu şekilde anlattı: Eşi ve kayınpederi, zorla Seda E.’nin evine girdi ve onu darp etmeye başladı. Seda E. kaçmaya çalıştı ancak yardım et butonuna basmaya çalışırken telefonu elinden alındı. Komşulara haber vermesine engel olundu ve sistematik bir şekilde darp edildi. Bu durum, Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği ev hapsi kararıyla daha da karmaşık hale geldi. Ev hapsi kararı, Seda E.’nin darbedildiği evde yaşamasını zorunlu kıldı.
İlhan, “Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği ev hapsi kararı, müvekkilimin darbedildiği ikametgah adresiyle aynıdır. Müvekkilim bu kararla darbedildiği evde resmen fail ile yaşamaya zorlanıyor. Bu durum incelenmeden, müvekkilimin darbedildiği evde, müvekkilimin kızıyla yaşadığı evde faile ev hapsi cezası veriliyor” dedi.
Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği karara itiraz edeceklerini belirten İlhan, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporu beklediklerini ve daha adaletli bir ceza talep ettiklerini söyledi. Ayrıca, elektronik kelepçe takılmaması nedeniyle failin normal hayatına devam ettiğini belirterek, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin önlenmesi için adalet sisteminin daha etkin bir şekilde işlemesi gerektiği vurgulandı. Kadınların haklarını aramalarında destek olunması ve suçluların caydırıcı cezalar alması gerektiği vurgulandı. Mağdur edilen her kadının yanında olunması ve kadına karşı şiddetin sonlandırılması için mücadele edilmesi gerektiği belirtildi.