Ege Denizi’nde Santorini Adası açıklarında başlayan sismik hareketlilik sonucunda meydana gelen deprem sayısı bin 200’ü aşmış durumda. Bölgede en son pazartesi günü akşam sajanstlerinde Kuşadası’nda da hissedilen 5.3 büyüklüğündeki deprem yaşandı ve derinliği 17 kilometre olan bu sarsıntı, şimdiye kadar kaydedilen en şiddetli deprem olarak açıklandı.
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ercan, deprem fırtınasının kökeninin denizin içindeki yanardağ hareketliliğine bağlı olduğunu belirtti. Ege Denizi’ndeki Amargos çukuru adı verilen bölgenin Afrika ve Anadolu kıtaları tarafından çift taraflı sıkıştırıldığına dikkat çeken Ercan, bu durumun çukurun kırılarak veya yanardağların patlaması sonucu deprem üretebileceğini vurguladı. Şu anda bölgede yaklaşık 45 kilometre derinlikte gelen, 2 bin 200 santigrat derece sıcaklığındaki erimiş yüksek kıvamlı magma, yüksek basınçla magma odalarını dolduruyor ve bu basınç bölgenin patlaması için artışa neden oluyor. Prof. Dr. Ercan’a göre, bu artan basınç sonucunda depremler meydana geliyor.
Yanardağ patlaması durumunda en kötü senaryonun taş, toprak ve küllerin gökyüzüne fırlayacağı olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, patlama sonucu 5 ile 7 arasında deprem üretebileceğini ve tsunami dalgalarının da oluşabileceğini ifade etti. Ancak, şu anda endişe edilecek bir durum olmadığını belirten Ercan, çünkü süpürtü dalgalarının Türkiye kıyılarına ulaşana kadar etkisini yitireceğini söyledi.
Kuşadası’ndan Yunanistanlı yetkililere ve meslektaşlarına seslenen Prof. Dr. Ahmet Ercan, Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis adlı iki sismik araştırma gemisinin Türkiye’nin hizmetinde olduğunu ve Yunanistan hükümetinin daha fazla bilgi almak için Türkiye’ye başvurabileceğini önerdi. Ercan, Türkiye’nin gerekli önlemleri aldığını ve herkesin içinin rahat olması gerektiğini belirtti.