Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’deki basın özgürlüğü ve gazetecilik faaliyeti konusundaki açıklamalarında, gazetecilik faaliyetlerinin suç olarak değerlendirilmediğini ve kimsenin bu nedenle gözaltına alınamayacağını belirtti. Bakan Tunç, gazetecilik faaliyetiyle bağlantılı herhangi bir tutuklama ya da gözaltı kararının hukuka aykırı olacağına dikkat çekti.
Basın Hürriyeti ve Hukuki Çerçeve
Bakan Tunç, ülkemizde basın özgürlüğünün ve düşünce, ifade hürriyetinin alabildiğine geniş olduğunu vurguladı. Ancak, bu özgürlüklerin gazetecilerin dokunulmazlıklarını da kapsamadığını ifade etti. Bir suç işlendiğinde, savcılık makamlarının devreye girdiğini belirten Bakan Tunç, gazetecilerin de yasaların çerçevesinde sorumluluk taşıdığını ve suç işlemiş bir gazetecinin bu sorumluluktan muaf olmadığını söyledi.
Bilirkişi Görüşmelerinin Yayınlanması ve Türk Ceza Kanunu
Bakan Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında, bilirkişiyle yapılan bir telefon görüşmesinin rızası olmadan yayınlanmasının Türk Ceza Kanunu’na aykırı olduğunu açıkladı. Bu tür eylemlerin TCK’nın 132 ve 133’üncü maddelerine göre “haberleşmenin gizliliğini ihlal” olarak tanımlandığını belirtti. Ayrıca, bilirkişiyi etkilemeye yönelik suçların da yine aynı dosya kapsamında değerlendirildiğini ifade etti.
Kartalkaya Faciası ve Siyasi Tartışmalar
Bakan Tunç, Kartalkaya’daki facia üzerine yapılan siyasi tartışmaları eleştirerek, bu tür polemiklerin acıyı daha da derinleştirdiğini ifade etti. Türkiye’nin en büyük afetlerinden biri olan bu olayda 78 canın kaybedildiğini hatırlatan Tunç, sorumluların yargı önünde hesap vereceğini belirtti. Bakan Tunç, soruşturmanın uzmanlar ve akademisyenler tarafından derinlemesine yapıldığını ve raporun tamamlandığında tüm gerçeklerin kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.
Yargı ve Hukukun Üstünlüğü
Bakan Tunç, yargının şeffaf bir şekilde işlediğini ve yargı sürecinin hiçbir şekilde siyasi baskılara boyun eğmeyeceğini vurguladı. Herkesin yargıya saygı göstermesi gerektiğini belirten Tunç, “Bu acıyı yaşayan ailelerin acısının üzerinden polemik yapmanın, millete daha fazla zarar vereceği” görüşünü paylaştı.
İmamoğlu’na Tepki
Bakan Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarına da sert tepki gösterdi. İmamoğlu’nun polemiklerden beslenmeye çalıştığını belirten Tunç, “Bu şahıs benim muhatabım olamaz” dedi. İmamoğlu’nun, hükümet yetkililerine yönelik kullandığı dilin seviyesiz olduğunu ve devlet adabına uygun olmadığını ifade etti.
Bakan Tunç’un açıklamaları, Türkiye’deki basın özgürlüğü, yargının bağımsızlığı ve siyasi sorumlulukların yerine getirilmesi konularında önemli mesajlar içeriyor. Yargının işleyişine olan güvenin ve devlet adabına duyulan saygının vurgulanması, siyasi tartışmaların sağlıklı bir şekilde yapılmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Bakan Tunç, açıklamalarıyla Türkiye’deki gazetecilik faaliyetlerinin yasalar çerçevesinde özgürce yapılabileceğini, ancak bu özgürlüğün suç işlemeye kadar gidecek bir sınır çizdiğini belirtti. Ayrıca, siyasi polemiklerden uzak durulması ve toplumun acılarını daha da derinleştirmemek adına sağduyulu bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini ifade etti.
