ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani bir program kapsamında ülkede bulunan birçok Ukraynalıya yasal statülerinin iptal edildiği ve ülkeyi terk etmeleri için 7 günleri olduğunu yönünde “yanlışlıkla” e-posta gönderildiğini açıkladı. Bu hafta içinde, ABD’de bulunan birçok Ukraynalı, statülerinin iptal edildiği ve ülkeyi terk etmeleri için 7 gün süreleri olduğu yönünde uyarı içeren bir e-posta aldılar. E-postada, “ABD’den derhal ayrılmazsanız, sınır dışı edilmenize yol açacak muhtemel kolluk kuvvetleri eylemlerine tabi tutulacaksınız. DHS programınızı sonlandırıyor. ABD’de kalmaya çalışmayın” ifadeleri yer aldı.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) tarafından yapılan açıklamada, e-postanın “yanlışlıkla” gönderildiği ve 2022’de başlayan Rus işgalinden sonra Ukraynalılar için oluşturulan insani programın hala devam ettiği belirtildi. Geçtiğimiz ay, Donald Trump yönetiminin Rusya’nın saldırılarından kaçarak ABD’ye gelen yaklaşık 240 bin Ukraynalının yasal statülerini iptal etmeyi planladığı ve bu kişilerin hızla ülkeden sınır dışı edilebileceği iddia edilmişti. Ancak Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, söz konusu iddiaları yalanlamıştı.
Bu olay, ABD’deki Ukraynalılar arasında büyük endişe ve kafa karışıklığı yarattı. Birçok Ukraynalı, e-postayı aldıktan sonra hızla avukatlarına başvurarak durumlarını kontrol etmeye çalıştılar. Bazıları ise hemen ülkeyi terk etmeye karar verdi. Ancak ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın açıklamasıyla birlikte, bu durumun bir yanlış anlaşılma olduğu ortaya çıktı.
Ukraynalılar arasında bu olayın nasıl yaşandığı ve nasıl bir panik yarattığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Kimi Ukraynalılar, bu durumun hatalı bir iletişim hatasından kaynaklandığını düşünürken, kimileri ise Trump yönetiminin Ukraynalılara karşı bir politika değişikliği yapmak istediğini iddia etmektedir.
ABD’de bulunan Ukraynalılar için yaşanan bu olay, ülkedeki göçmenlerin karşılaştığı belirsizlikler ve endişeler konusunda bir kez daha dikkat çekmiştir. Bu tür yanlış anlaşılmaların ve hatalı iletişimlerin, insanların hayatlarını nasıl etkileyebileceğini göstermesi açısından önemlidir. Gelecekte benzer durumların yaşanmaması için daha dikkatli ve hassas bir iletişim politikası benimsenmelidir.
