Suriye’de YPG/SDG yapılanmasının geleceğiyle ilgili dengeler hızla değişiyor. 10 Mart mutabakatı çerçevesinde Suriye ordusuna entegrasyon konusunda isteksiz davranan SDG için sürecin sonuna gelindiği belirtiliyor. Türkiye Gazetesi’nin aktardığı bilgilere göre, örgüt üzerindeki baskı hem Şam’dan hem de Washington’dan artmış durumda.
ABD: “Kanton ve özerklik planlarını unutun”
ABD yönetiminin SDG heyetine, uzun süredir dile getirilen kanton, federal yapı ve özerk Kürdistan benzeri tüm siyasi projeleri gündemden çıkarmaları gerektiğini net şekilde ilettiği ifade ediliyor. Habere göre Washington, örgütle üst düzey temaslarını asgari seviyeye indirerek SDG liderlerinin ABD’ye gitme taleplerini de reddetti.
DEAŞ’a karşı ortak operasyonlar hızlandı
Son haftalarda ABD öncülüğündeki koalisyon ile Şam yönetimi arasında gerçekleştirilen anlaşmalar sonucu DEAŞ hedeflerine yönelik ortak operasyonlar yoğunlaştı. El Hol ve Roj kamplarında tutulan DEAŞ ailelerinin sayısının 25 bin civarına düştüğü, birkaç ay içinde kamp sorununun tamamen çözülebileceği değerlendiriliyor. Bu gelişme, SDG’nin elindeki en önemli pazarlık unsurlarından birinin geçersiz hale gelmesi anlamına geliyor.
Türkiye ile diplomasi trafiği arttı
Türk Dışişleri kaynakları, mart ayından itibaren Türkiye’nin DEAŞ’la mücadele, esir kampları ve bölgesel güvenlik konularında Şam, ABD, BM ve bölge ülkeleriyle yoğun temas yürüttüğünü, süreçte dikkate değer ilerleme sağlandığını belirtiyor.
“ABD artık muhatap almıyor” iddiası
Suriyeli Kürtler Rabıtası Başkanı Abdulaziz Temo, Washington’ın SDG’nin önde gelen isimleri İlham Ahmed, Eldar Halil ve Mazlum Abdi ile ilişkilerini neredeyse tamamen kestiğini öne sürdü. Temo’ya göre örgütün, ABD’nin ilgisini çekmek için DEAŞ’lı tutukluları serbest bırakma tehdidinde bulunduğu ve Kamışlı’da devlet benzeri uygulamalar geliştirmeye çalıştığı belirtiliyor.
Bağlar koptu mu?
Kürt kanaat önderi Dr. Mehdi Davut ise ABD ile SDG arasındaki ilişkinin “tamamen bittiğini” iddia ediyor. Davut’a göre ABD, örgüte artık bütçe aktarılmayacağını iletti ve “Şam üzerinden irtibat kurun, gerekiyorsa Amerika’ya da Suriye pasaportuyla gelin” mesajını verdi. Bu durumun örgüt içinde “kullanıldık” düşüncesini artırdığı ifade ediliyor.
Yeni yapılanma arayışı
Davut’un aktardığı bir diğer iddiaya göre, SDG’nin Türkiye, Irak ve İran vatandaşı yaklaşık 15 bin militanını bölgedeki yeni bir güvenlik yapılanması altında kamufle etmeye yönelik planlar gündemde. Buna göre Kamışlı–Haseke–Ayn el-Arap–Yarubiye hattında “sınır koruma, asayiş ve terörle mücadele birimi” adıyla üç tümen ve iki taburdan oluşan bölgesel bir güç öneriliyor. Aynı teklifin Türkiye’ye de iletildiği ileri sürülüyor.
Örgütün, bu yeni süreçte Abdullah Öcalan’ın devreye sokulmasını sağlamaya çalıştığı, amaçlarının çeşitli ülkelerden gelen militanların Suriye’de kalmaya devam etmesini mümkün kılmak olduğu öne sürülüyor. Bu yapının YPJ unsurlarının yanı sıra yabancı savaşçılar ve bazı Ermeni gruplarını da kapsayacağı iddialar arasında.