Türkiye’nin enerji sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Bayraktar, ABD’nin Houston kentinde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz arama çalışmalarında yeni bir döneme girdiğini belirtti. Özellikle 2016’dan sonra denizlerde arama çalışmalarının önem kazandığını vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin kendi filoları, sismik ve sondaj gemileri ile bu çalışmaları gerçekleştirdiğini söyledi. 2017’de başlatılan strateji sayesinde 2020’de Sakarya Gaz Sahası’nda tarihin en büyük doğal gaz keşfinin yapıldığını hatırlatan Bayraktar, bu keşfin kısa sürede 3 milyon haneye ulaştığını ve üretimin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini belirtti.
Bayraktar, ayrıca Gabar’da 2021’de tarihin en büyük petrol keşfinin gerçekleştirildiğini ve bölgede çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) TransAtlantic Petroleum ve Continental Resources ile imzaladığı ortak girişim anlaşmasına da değinen Bayraktar, bu anlaşmanın Türkiye’nin petrol ve doğal gaz aramacılığında yeni bir dönemi başlatacağını belirtti. Yer altı kaynaklarının farklı arama yöntemleriyle üretileceğini söyleyen Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin petrol ve doğal gaz üretimini ciddi oranda artıracağını dile getirdi.
Türkmen gazının Türkiye’ye gelmesine ilişkin de konuşan Bayraktar, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguly Berdimuhammedov’un görüşmesinin ardından bir anlaşma imzalandığını söyledi. Bu anlaşma çerçevesinde Türkmen gazının İran üzerinden Türkiye’ye ulaştırıldığını ve bu yıl sonuna kadar 1,3 milyar metreküplük bir akışın gerçekleşeceğini belirten Bayraktar, Türkiye’nin gaz portföyünü çeşitlendirerek maliyeti düşürmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Çok taraflı ve dengeli bir enerji politikası izlediklerini vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye ve enerji işbirliklerini artırmaya önem verdiklerini söyledi. ABD ile enerji işbirliğinin yanı sıra LNG gibi konularda işbirliğini artırmayı hedeflediklerini belirten Bayraktar, nükleer enerji ve madencilik alanında da işbirliklerin gelişeceğini dile getirdi. Türkiye’nin kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarını da kullanarak enerji üretimini çeşitlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, 2035’e kadar güneş ve rüzgar enerjisi portföyünü 120 bin megavata kadar çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye’nin arz güvenliğini sağlayan ve bölgedeki ülkelere destek olan bir enerji politikası izlediğini belirten Bayraktar, bu doğrultuda çalışmaların devam edeceğini ifade etti. Son olarak, Türkiye’nin enerji sektöründe önemli adımlar attığını ve gelecek yıllarda bu alanda daha da ilerleme kaydedeceğini sözlerine ekledi.
