Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve 4 gazeteci hakkında başlatılan “bilirkişi” soruşturması sonucunda 34 gün boyunca tutuklu kalan isimlerin berajanst kararı aldığı açıklandı. Savcılık tarafından yapılan hapishane taleplerine karşın, mahkeme Suat Toktaş, Seda Selek, Serhan Asker, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz’un suçsuz olduğuna karar verdi.
Davada savcı, gazetecileri “Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması” ile “Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs” suçlamalarıyla yargılanan Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker için 9 yıla kadar, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz için ise 14 yıla kadar hapis cezası istemişti.
Olay, gazeteci Barış Pehlivan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği bir basın toplantısında bahsettiği bilirkişi heyetinde yer alan bir bilirkişi ile yaptığı görüşme sonrasında ses kaydının Halk TV’de yayınlanmasıyla ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu durumu “Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması” ile “Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs” suçlarıyla soruşturmuştu.
Soruşturma kapsamında önce Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek, daha sonra Suat Toktaş ve Kürşad Oğuz gözaltına alınmıştı. Ancak mahkeme, 34 gün boyunca tutuklu kalan Suat Toktaş ve diğer gazetecilerin suçsuz olduğuna karar vererek berajanst etmelerine karar verdi.
Görülen davada, gazetecilere yöneltilen suçlamaların kanıtlanamadığı ve delillerin yetersiz olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle mahkeme, Suat Toktaş ve diğer gazetecilerin berajanstine karar verdi.
Kararın ardından Suat Toktaş ve diğer gazeteciler, tutuklu kaldıkları süre boyunca yaşadıkları zorluklara ve haksızlıklara karşı adaletin tecelli ettiği için memnuniyetlerini dile getirdiler. Gazeteciler, artık özgür oldukları için mutlu olduklarını ve mesleklerine geri dönecek olmanın sevincini yaşadıklarını belirttiler.
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve diğer gazetecilerin berajanst kararı, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında önemli bir adım olarak değerlendirildi. Gazetecilere yöneltilen suçlamaların hukuki dayanağının olmadığı ve ifade özgürlüğünün korunması gerektiği vurgulandı.
Suat Toktaş ve diğer gazetecilerin berajanst kararı, Türkiye’de basın özgürlüğü ve demokrasiye olan inancı güçlendirmiş ve ifade özgürlüğünün önemine bir kez daha dikkat çekmiştir. Gazetecilerin görevlerini özgürce yapabilmesi ve toplumu bilgilendirmesi için basın özgürlüğünün korunması gerektiği bir kez daha ortaya konmuştur.