Ordu’nun Çaybaşı ilçesinde Anneler Günü’nde intajansr eden 20 yaşındaki genç kadının, ölmeden önce yazdığı notlar ortaya çıktı. Kadının, eşi ve kayınvalidesinden gördüğü kötü muamele nedeniyle yaşadığı sıkıntıları kağıda döktüğü öğrenildi. Olay, 11 Mayıs tarihinde Aşıklı Mahallesi’nde meydana geldi. Arzu Ay, evinin yanındaki ağaçta asılı halde bulundu ve olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemeler sonucunda genç kadının hayatını kaybettiği belirlendi ve cenazesi toprağa verildi.
Soruşturma sonucunda Arzu Ay’ın eşi C.A. ile kayınvalidesi K.A. gözaltına alındı. C.A.’nın eşine yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, eziyet ettiği bilgilerine ulaşıldı ve tutuklandı. Kayınvalide K.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Arzu Ay’a ait olduğu ileri sürülen ve ölümünden önce yazıldığı değerlendirilen defter kağıtlarında, genç kadının yaşadığı zorluklara kızı için katlandığı ifadeleri yer aldı.
Bu trajik olay, genç kadının yaşadığı aile içi şiddetin yıkıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınların maruz kaldığı şiddetin ciddiyeti ve sonuçları, toplumun daha fazla dikkatini çekmekte ve bu konuda önlem alınması gerektiğini göstermektedir. Aile içi şiddet, sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik ve duygusal olarak da yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir.
Bu tür acı olayların tekrarlanmaması için toplumun her kesimi, aile içi şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması konusunda daha duyarlı olmalıdır. Kadınların haklarına saygı gösterilmesi, şiddetin her türlüsünün önlenmesi ve mağdurlara destek sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, aile içi şiddetin önlenmesi için toplumda farkındalık yaratılması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması da önemlidir.
Arzu Ay’ın yaşadığı acı olay, aile içi şiddetin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu tür trajik olayların tekrarlanmaması için herkesin sorumluluk alması ve şiddete karşı sıfır tolerans politikası benimsemesi gerekmektedir. Kadınların yaşamlarını riske atmadan güvenli ve destekleyici bir ortamda yaşamaları için gerekli adımların atılması, toplumun sorumluluğudur.
